"Sen, yaşamım boyunca/ benden alınmayan tek iyi şeydin/ öylesine ayrımına varılmayan/ kendince, büyülü bir ezgiydin.
İlkin gözlerini gördüm/ o bir tutam lacivert çalıntısı, gökyüzü rengi gözlerini/ ve geçtim gözbebeklerinden, okudum kelimelerini/ yüceldim tılsımlı dizelerinde/ yaşamı buldum o hoyrat ikliminde/ ve umut umut çoğaldım/ daima öteki(ydim) savruk yüreğinde.
bununla yetinmedin ama
bencildin,
dahası hırsların vardı
iyimserliğini öldüren.
sonunda herkesin dillendirdiği,
onların türküsü oldun.
bizi önce,
sonra sevdayı öldürdün
ve en sonunda önce umudu,
geleceği yok ettin sonra..."