Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

229 syf.
·
Puan vermedi
Sevgi Soysal’a 12 Mart döneminde iki kez “Buyurun” denir, ilkinde kimliksiz olduğu, ikincisinde de orduya hakaret etmek gerekçeleriyle. Buyurmamak mümkün değil, Ankara’da Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu’na konur. Burada kaldığı süre içinde yaşadıklarını bu kitapta toplar. 12 Mart dönemindeki sıkıyönetimin baskısı en çok Ankara’da hissedilir. Geceleri sokağa çıkmak yasaktır. Evler basılarak insanların tutuklandığı, muhbirler yüzünden birbirlerine güvenmeyen korkan, yalnızlaşan insanların olduğu bir şehir olmuştur Ankara. Yıldırım Bölge Kadınlar koğuşunda Behice Boran, Oya Baydar, Sevim Onursal’ın yanı sıra Mahir ve arkadaşlarının cezaevinden kaçarak yakalanmaları sürecinde tutuklanıp yerlerinin bulunması için işkence gören yakınları, onlara yardım eden tutuklular da vardır. Yakın tarihimizle ilgili bu tanıdık isimler de kitabı okurken merakımı arttırdı. Onlara ilişkin bazı ayrıntıları okuduğumda –bunlardan biri Mahirler’e pasta götüren arkadaşının en çok bunun için dayak attıklarını söylemesiydi- buna bile kin duyulmasına anlam veremedim, üzüldüm. Sonraki günlerde önce Mahirlerin öldürülmeleri ve Denizlerin asılmalarının koğuşta yarattığı psikolojik durum ve olayları anlatıyor yazar. Küçük bir tutuklu katılır daha sonra aralarına Mahirler'in öldürülmelerinden etkilenmiştir ve muhbir bir komşusu kızın gösterdiği tepkiyi sıkıyönetime bildirmiştir. Sevgi Soysal cezaevi yönetimini zaman zaman mizahi bir dille eleştirir. Askeri yönetim cezaevindeki tutukluları, tutuklu er statüsünde görür ve tutuklular üzerinde askeri disiplin sağlamaya çalışırlar. Gün içerisinde havalandırmada, koğuşta rastgele zamanlarda hazırola geçmeleri gerekir. Yataklarının bozulmamış şekilleriyle bulmak isterler oysaki tutuklular koğuşta yaşamlarını sürdürmek zorundadırlar ve yatakların ilk yapıldığı şekliyle kalması zordur. Yemek masalarında herkesin oturacağı yerlerin belirlenmesini isterler. Bu uygulamaya tepkilerini gösterirler. Sevgi Soysal özellikle bu bölümleri mizahi bir şekilde anlatıyor. Olaylara mizahi bir şekilde yaklaşımını bazı arkadaşları eleştirse de bunun kendisini aşmayı sağladığına inanıyor. Bu yaklaşımı baskılara dayanabilme gücü veriyor. Yaşanan baskıları, işkenceden hem fiziksel hem de psikolojik etkilenmiş kadınların durumlarını, cezaevinde yaşananları, kendi düşüncelerini içtenlikle yansıtmış. Baskıcı otoriter askeri rejimi eleştiren, çelişkileri, haksızlıkları yazarak 12 Mart dönemini ve erkek egemen toplumda kadın sorunlarını anlatan Sevgi Soysal, döneminin öncülerinden, aydın, özgürlükçü, cesur, toplumsal duyarlılığa sahip, içten bir yazar. Eserleri kendine özgü kişilik özelliklerini yansıtıyor. Kalemi güçlü olan Sevgi Soysal okunmayı sonuna dek hak ediyor. Mektubun sonunda yine Edip’ten bir dize, “Ben her şeyin bir bir yok olmasına o kadar çok alıştım ki. Ve her şeyin yeniden bir bir var olmasına o kadar alışacağım ki.” S.215 .
Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu
Yıldırım Bölge Kadınlar KoğuşuSevgi Soysal · İletişim Yayınları · 2012350 okunma
··
79 görüntüleme
ali sahin okurunun profil resmi
askerde bayrağı soldan sağa salladı diye kominizm propagandasi yapmaktan ugur mumcu mahkemeye verilmişti yıllar o yıllardı ..
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.