RASKOLNİKOV BİR KARAKTER DEĞİL DEĞİLDİR.ÇİLEDIR
Dostoyevski'nın bu romanı yalnızca ezilmişliğin ve toplumsal kötülüklerin sürkeliyici trajizmini dile getirmekle kalmaz. Bu aynı zamanda en yüce yargı yeri olarak insan vicdanına ve insan aklına bir başvurudur
Raskolnikov perspektifinde gerçek güzeliğin ve ahlakın taşıyıcıları kendilerini diğer insanlardan üstün görenler değil. Açlığın, yoksulluğun ve sefalattin en boğucu koşulları içinde bile hayata ve insanlara ilişkin inançlarını yitirmeyen,suçun ve zulmün her türlüsüne karşı derin bir nefret duyan sonya gibi sıradan insanlardır.
Okurken raskolnikov sizi kendi iç dünyasına çekip derinden etkiliyor ve hayatımızın realitesi olan yoksuluk, ezilmişlik, adeletsizlik bütün gerçekliği ile yüzünüze çarpıtiyor.
Herkesin okumasını şiddetle tavsiye ederim. .. Ve şu sözle son bulundurmak istiyorum incelemeyi
Raskolnikov ayağa kalktı.
Pencereye doğru yürüdü.
Gölgesi Sonya'nın üzerine düştüğü sırada geri döndü:
-"Ben senin önünde yere kapanmadım!" dedi. "Çektiği acılara rağmen, inancını yitirmeyen tüm insanların önünde eğildim!"