Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

235 syf.
9/10 puan verdi
·
7 saatte okudu
İşlediğiniz günahları kaçınız hatırlıyorsunuz? Yoksa soru böyle olmamalı mıydı? O zaman şöyle soralım : kaçınız işlediğiniz günahları hatırlamaya çalışıyorsunuz? İnsanoğlu her daim olaylara kendi lehi açısından bakar. Hepimiz iyi insanlar olduğumuzu düşünüp, bir gün cennete gideceğimizi varsayarız. Amat’ın gemicileri de tıpkı böyle düşünüyordu. Bir ‘’sessiz gemi’ ’de , ne için seferde olduklarını bilmeden alacakları ganimetlerin hayaliyle puslu kıtalara doğru yol alıyorlardı. Bu yolculukta, yüzlerine okkalı bir şamar gibi inecek günahlarından henüz hiçbirinin haberi yoktu. İhsan Oktay Anar, bize yine müthiş bir kurt masalı hazırlamış. Düşle gerçeğin sarmalında, en çok düşe sarılarak yol aldığımız bu serüvende; kolları pazılı gemiciler, vampir görünümlü esrarengiz kaptanlar, kılıç şangırtıları ve top gümlemeleri, gemici nidaları merakın hat safhaya taşındığı bir okuma sürecinin kapılarını aralıyor bize. İhsan Oktay Anar’ın romanlarındaki döngüsel kurgu, çoğu yerde afallamamıza neden oluyor. Tekrar eden olaylar, romanda tekrar eden rivayetler gerçeği bulmamızı engelliyor. Yazarın bir teknik olarak kullandığı, bir olayın farklı şekillerde birkaç kişi ağzından anlatılması Amat’ın niçin yola çıktığını anlamamızı bayağı güçleştiriyor. İşte tam bu noktada yazarın müthiş zekasıyla göz göze geliyoruz. Şöyle ki: Amat , ‘’gerçek’’ demektir. Şimdiye kadar gerçek dediğimiz birçok şey zamana, mekana, insana ve duruma göre sürekli değişiklik göstermiştir. Bunu hepimiz fark etmişizdir. Anar’ın yapmaya çalıştığı şey de budur. Olayı rivayetler üzerinden anlatması gerçeği aramaya çalışan okuru büyük bir tuzağa düşürür. Çünkü okur anlatılan her rivayeti gerçek olarak kabul eder ve sonunda hangi rivayete inanacağını kestiremez. Üstkurmacanın olanaklarını müthiş zekasıyla kullanan Anar, tıpkı diğer kitaplarında olduğu gibi zihinlerimizi alt üst ederek bizi düşünmeye sevk eder. Yazarın hemen hemen bütün kitaplarında karşımıza çıkan ‘’varlık sorunsalı’’ Amat’ta da yinelenir. Biz kimiz? Yaptıklarımız neler? Hangi geminin yolcularıyız ve nereye doğru gidiyoruz? Büyük bir bilinçsizlikle, günlük katığımızı ele geçirmek peşinde koşarken akıntıya kapıldığımızı ve sonumuzun ne olacağını düşünmeden yaşamaktayız. Böylece, ruhumuzu şeytana satar ve onun oyuncağı oluruz. Yaşam ve ölüm arasındaki kısacık anda Anar’ın başkahramanlarını sadece gerçek ve ölümsüzlük ilgilendirir. Geriye kalan küçük insanlarsa romanda sadece bir çeşnidir. Bunu tespit etmek ise, okurda derin bir acı bırakır. Çünkü romandaki büyüleyici savaş sahnelerine kapılıp gerçeği sorgulamayan okur, romanın sonunda büyük bir sürprizle karşılaşır: öykü bir sonuca bağlanmaz ve her şey havada asılı kalır. Anar’ın avucumuza bıraktığı rivayetlerle ilk sayfalara geri dönüp gerçeği aramaya çalışırız. Yüzümüze inen şaplakla düşten ayrılıp gerçeğin peşine düşeriz. Döngüsel ritim bize bir ipucu verir; ancak ipin ucu hep aynı yumağa çıkar. Sürekli bir reenkarnasyon yaşarız: Amat, tam 247 meşe ağacı kesilerek yapılmıştır. Amat’ın tam 247 kişilik bir mürettebatı vardır. rivayetlere göre, bu meşeler bir denizci mezarlığından kesilmiştir. ve Amat’ta ölen her denizci boynuna bir meşe tohumu asılarak gömülür. her mezardan bir meşe fidanı peyda olur, bu meşeler tekrar kesilir ve tekrar bir Amat inşa edilir. böylece tekrar eden bu sarmal, gerçeğe erişmenin imkansızlığını ve sonsuz döngünün yani ölümsüzlüğün gerçekliğini ifade eder. Amat ne kadar gerçek ise var olduğumuz da o kadar gerçektir. Çünkü yaşam ölümü kapsar. Dolayısıyla ölmüş olmamız yaşamadığımız anlamına gelmez. Amat ‘’gerçek’’, ‘’mat’’ ölüm demektir. Tek bir harfin atılmasıyla meydana gelen bu değişim, ölümün sadece bir anlam değişmesi olduğunun kanıtıdır. Amat; diyavol paşa’sı, kırbaç süleyman’ı, nuh usta’sı ve 247 kişilik günahkar mürettebatıyla sizi içine alacak ve büyük bir aşağılamayla kıyıya kusacak! Keyifli okumalar...
Amat
Amatİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınevi · 20215,4bin okunma
··
213 görüntüleme
Nesrin A. okurunun profil resmi
Seneler önce okumuştum, çıkmış gitmiş aklımdan. İncelemeniz çok güzel olmuş :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.