Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

99 syf.
10/10 puan verdi
Son zamanlarda Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği ile birlikte okuduğum en etkileyici kitap oldu. Yabancı ile hayata ve insanlığa 'yabancılığımı' yüzüme vuran Camus, Düşüş ile de hayatta karşılaşacağım(ız) muhtemel bir 'düşüşü' gözlerimin önüne sermiş oldu. "Size hizmetlerimi sunabilir miyim bayım, canınızı sıkmadan?" diye giriyor söze Clemence/Camus. Bu, bir sorudan öte bir rica, bir itirafta bulunma şansı. Sonra başlıyor iyilik dolu, canayakın, yardımsever yaşamını anlatmaya. Kitapta avukat olarak seçilmiş Clemence kişimiz 'yükseklerde yaşayan', her hareketi kendince erdem, ölçülülük ve iyilik barındıran birisi. Kendi deyimiyle karşıdan karşıya geçmesine yardım ettiği kör birine şapkasını çıkarıp selam verecek kadar erdem dolu. Clemence'ın kendi samimiyetine ve iyi niyetine inanabilirsiniz ancak ölçülmüş, biçilmiş muntazam davranışlarının kaynağı konusunda biraz düşünmek gerekiyor. Yardım ettiği köre verdiği selamın o kişiye değil; çevreye, yani topluma gittiğinin o da farkında. Bu noktada insanın başkalarına karşı davranış ve tutumlarının altında yatan gerçek niyet ve yönelimleri doğru tespit etmek gerekiyor. "Ya ideal bulduğunuz şekilde erdemli, alçak gönüllü ve iyilik dolu yaşayıp sürekli yargılanır halde yaşayın ya da aşağılık olmayı kabul edip yargılardan kurtulun. Çünkü insanlar ancak o zaman bırakır yakanızı." Peki bu yükseklerde süren yaşamın 'düşüşüne' sebep olan ne? Bir gün etrafınızda duyar gibi olduğunuz bir kahkaha belki. Belki de yanından geçip gittiğiniz bir kızın, siz birkaç adım attıktan sonra kendini köprüden aşağı bırakması. Ne olursa olsun insanın ikiyüzlülüğünün farkına varmak için ve sizi toplumun yargısına açık hale getirmek için ufak bir yara almak yetiyor. İnsanların yargısından kaçın diyor Clemence, ancak en ufak bir yarada kan kokusunun yırtıcıları etrafına çekeceğini de biliyor. Ve ilk yarayı kendi kendine açıyor. Çünkü insan kendisini yargılanır bulduğu zaman herkes tarafından yargılanabilir hale geliyor. Başladığı bu kendini sorgulama ve hareketlerini yargılama sebebiyle insanın ikiyüzlülüğünün farkına varıyor ve samimiyetsizliği, insanın varoluşundaki yapmacıklığı keşfediyor ve düşüş başlıyor. Aslında insanın hayatta hiçbir şekilde rahat edemeyeceğini de gösteriyor bize. Ne tam ayakta durabilir haldeyiz ne yere büsbütün uzanabiliyoruz. Daha uzun uzun incelenmesi gerekir bu kitabın ancak bir fikrin değeri nasıl somut olarak ölçülemez ise bu kitabın da değeri 100 sayfalık haliyle ve burada yazılacak bir incelemeyle ölçülemez. 100 sayfalık kendisinden yüzlerce sayfa çıkarım yapılabilecek bir eser. Muhtemelen hayatımda daha birçok kez okuyacağım. Herkese de okumasını şiddetle tavsiye ederim.
Düşüş
DüşüşAlbert Camus · Can Yayınları · 201915,1bin okunma
··
169 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.