Biraz içerikten bahsedelim. Araştırdım fakat hiçbir yerde bulamadım ben. Okumakta kararsız olanlara ön yazı niteliği taşısın en azından.
Kitapta çok karakter var. Her karakteri yazmayacağım buraya. Kitabın başı bir kızın intihar etmek istemesiyle başlıyor; ancak korkup vazgeçiyor. İlerleyen sayfalarda o cesareti içinde buluyor; ancak bu sefer de çektiği tetiğin 'tın' sesiyle silahın boş olduğunu görüp 'Artık yaşayan ölüyüm.' deyip, kaderine baş eğiyor.
Kitabımızın ana karakteri Yılmaz bir gazeteci. Ve cinayetlerle intiharlar üzerine bir yazı dizisi yazmakla görevlendirilmiş. Ancak bu yazıları yazdıkça, yazılardaki intihar şekillerini örnek alarak ölen sayısı oldukça artıyor. Askerliğini asteğmen olarak yapan karakterimizin Kerim isimli askeri kollarında ölüyor. Ve kardeşi Hacer'i Yılmaz'a emanet ediyor. Ne yazık ki Hacer'i aramasına rağmen bulamıyor Yılmaz, taa ki gazetede son intihar eden kişinin O olduğunu öğrenene kadar. Böylelikle müdüründen 3 aylık bir izin kopartıp, Diyarbakır'a gidiyor. Hem aile içi şiddetleri araştırıp, intiharlarla ilgili yazı dizisini de orda tamamlayacağını söyleyerek Hacer'in sırrını ortaya çıkarmak istiyor.
Kitapta psikolojik unsurlar çok fazla. Ne yazık ki bilmediğimiz insanlar hala bu tür baskı çekip, töre cinayetlerine kurban giden kadınlarımız var. Yazarın dili biraz-cık ağır geldi ama ama okumaktan bütünüyle keyif aldım.