Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

484 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Hitler'in Nazi Almanya'sından kaçıp Türkiye'ye gelen ve İstanbul'da hocalık yapmış bir hukuk profesörü olan Maximillian Wagner'in, yeniden Türkiye'ye gelmesini ve onunla ilgilenmesi için İstanbul Üniversitesi tarafından görevlendirilmiş Maya Duran isimli bir kadının başından geçen olayların anlatıldığı, sürükleyici bir Zülfü Livaneli romanı... Yazarın okuduğum kitapları arasında beni en çok etkileyen kitabı olup yakın tarihimizle ilgili verdiği çarpıcı bilgiler karşısında insanı düşünmeye iten; konunun merkezine ''insan''ın konulduğu, ''insan''ca yaşamanın vurgulandığı ve iktidarların ''insan''lık dışı kararlarının anlatıldığı bir romandır. İleride bir gün tekrar okuyacağım kitaplar listesine girmeyi başaran nadir eserlerden biri olduğunu da yazımın başında sizlere belirtmeliyim. Profesör Wagner İstanbul'a gelince ilk iş olarak Maya'dan onu Şile'ye götürmesini ister. Gittiklerinde ise yanında getirdiği eski bir kemanla tek başına sahile giden profesör eski bir serenadı yapmaya başlar. Bu yolculuk okuru 60 yıllık bir yolculuğa çıkarır ve tarihin acımasız olayları arasında masum insanların ve aşıkların başından geçenler karşısında okuru hayrete düşürür. Profesörün yıllar sonra İstanbul'a geri gelmesiyle birlikte peşine MİT, Fransız ve Alman istihbarat servisleri takılır. Profesörün tarihin tozlu sayfalarına gömülmüş ve tehlikeli bilgileri ortaya çıkarmasından korkarlar. Maya ise son derece yaşlı olan profesörün üzerindeki bu ilgiyi bir türlü anlamlandıramaz ve bir gün profesöre sormaya başlar. Sorulara yanıtlar veren profesör okura hayal dahi edemeyeceği bir hikaye anlatır ve yürekleri adeta parçalar. Roman dolu dolu bir aşk hikayesini anlatmasının yanı sıra Yahudi Soykırımı, Struma ve Mavi Alay konularına da göndermeler içermektedir. Romandaki karakterler sağlam karakterler olmanın yanında; romanın konusu öylesine yoğun ve etkileyicidir ki, konunun sağlamlığı karakterler hakkında yorum yapmayı gereksiz hale getiriyor. Yani bazı kitaplar vardır, karakterler öyle sağlamdır ki yorum yaparken karakterler üzerinden yorum yaparsın ve bu yeterli olur; oysaki Serenad'da konunun yoğunluğu karakter tahlilinden çok daha önde ve önemlidir. Zülfü Livaneli'nin en güzel eseri olduğunu düşündüğüm bu kitap herkes tarafından okunmalı diye düşünüyorum.
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020136,2bin okunma
··
1 artı 1'leme
·
1.208 görüntüleme
Süreyya okurunun profil resmi
Rica ederim.kpss de başarılar.
Kasım okurunun profil resmi
Yaklaşık 7 ay önce okumuştum;o günden beri elimden kitapları düşürmüyorum. Beni okumaya sevk eden bir kitap oldu. (Kitabı birine verdim,geri getirirse ben de bir daha okuyacağım.) Kalemine sağlık.
ali sahin okurunun profil resmi
Emperyalizmin paylaşım savaşlarında insan hayatlarını hiçe saydığını, savaşlarda paylaşım çıkarları için insanlığın nasıl katledildiğini binlerce kez den öte bir kez daha detaylarıyla iki seven yüreği nasıl ayırdığını hayatta kalanlar üzerinde savaşın kirli ve acı dolu izlerini çok çarpıcı bir şekilde görüyoruz. smutra gemisiyle batan insani değerlerde olmuştur 2. dünya savaşında gizli saklı almanyadan yana tavır alan türkiye bu masum insanların katledilmesinde istesede istemesede aktif rol oynamıştır savaşın tarafı olmayan sivillerin ölüme göz yummak ne adına ne çıkar için olursa olsun insanlık sucudur ölenlerin milliyetleri kimlikleri ne olursa olsun devletimizin oinsanlara ve yakınlarına bir özür borcu vardır ..
Semih Doğan okurunun profil resmi
Katkılarınız için teşekkürler Ali Bey. Umarım özür dilemesini ve telafi etmesini öğreniriz :)
aymira okurunun profil resmi
Hayatımda okuduğum en harika kitap👍
Semih Doğan okurunun profil resmi
En harika kitap diyemem ben ama gerçekten çok güzeldi...
Hilal GÜLER okurunun profil resmi
Bence Serenad çarpıcı anlatımıyla harika bir eser. Bir çok yönden değerlendirilebilecek bir roman. Serenad'ı okuyan herkese Halit Kakınç'ın Struma adlı belgesel romanını okumayı da tavsiye ediyorum.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.