şuan yeni bitirdim ve akabinde yazıyorum
kitabı okumaya başladığınızdan ihtibaren evinizden bir gecekondu ya taşınıyorsunuz orda yatıyor orda kalkıyor dinliyor çay içiyor kitaplara bakıyorsunuz belkide duvarlarla konuşuyorsunuz yalnızlığınız ile tamamen karşı karşıyasınız ve herşeye tüm olumsuzluğa dünyadaki, yaşadığınız yerdeki mahalledeki herşeye karşı çıkabiliyor olumsuzlukları en sert dille ifade edebiliyorsunuz benliğinizle karşı karşıyasınız,kalabalıktasınız, ama yalnızsınız kendinizle hesaplaşmak için kendinizi bulabilmeniz için en mükkemel kitap ama unutmayın herşey sizin istediğiniz gibi bitmeyebilir hayatınızla yaşadığınız oyunlarla...
Bu kitabı okurken hem Hikmet hem de okuyucunun kendisi kendisiyle yüzleşiyor. Edip Cansever'in bir şiiri sık sık aklıma geldi hatta kitabı okuduğum süre boyunca. Yaşıyor, yüzleşiyor, kaçıyor, biriktiriyor, korkuyoruz. Kısacası: Masa da masaymış ha!