Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

133 syf.
9/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Orhan Pamuk romanlarında genel olarak biliriz ki ağırlık olarak Doğu ve Batı karşılaştırması ve farklı görüşleri süzgeçten geçirme vardır. Bu kitabında ise farklılıklara baktığımız kadar benzerliklere de bakıyoruz. Bunun için de Orhan Pamuk sürekli olarak ayna imgesini kullanmış. Venedikli köle ile Hoca arasındaki benzerlik dile getirilirken bir aynaya bakma imgesi kullanmış. Doğu ve Batı’nın karşı karşıya geldiği noktaları gördüğümüz kadar ortak paydalarını da görüyoruz. Doğu ve Batı bakışlarının olduğu romanlarda karşımıza genel olarak çıkan unsurlar aynıdır, aslında bu unsurları bir romanda filan görmemize de gerek yoktur pek, ufak bir düşünme ile fark edebiliriz ki bu bakışlardaki bulguları günlük hayatımızda da rahatlıkla görebiliriz. Bir yerde okumuştum ama kaynağını hatırlamıyorum. Batı’nın Doğu’ya bakışı Doğu’nun Batı’ya olan bakışından değişiktir. Hem Doğu’ya karşı merak vardır hem de bu merakla beraber öğrenme ve tanıma isteği vardır ve tabii ki de bunlarla beraber Doğu Batı’nın gözünde sürekli olarak kolay yutulabilecek tek hamlelik bir lokma gibidir, zaten tarihteki ve günümüzdeki birçok olay da bu durumu doğrular niteliktedir. Doğu’nun Batı’ya bakışı ise yabancı, kâfir, gavur ve düşman olduğu kadar da bir kesimi tarafından sürekli olarak ulaşılmak istenen kültürdür. Beyaz Kale’de de bu unsurlar işlenmiş olup sürekli olarak Doğu ve Batı çatışmasını irdelerken benzerliklerini de gösteriyor. Aslında daha ilk sayfasından bu çatışmayı ve benzerliği okuyoruz. İlk olarak daha kitabın ilk sayfasında Doğu’nun ve Batı’nın gemilerinin çarpıştığını okuyoruz, Doğu Batı’nın gemilerini yendikten sonra Batı’nın kişilerini esir olarak alıyor ve devamında da Batı’nın aldığı kendi esirlerini kurtarıyor. Yani burada iki kesim tarafında da ufak bir benzerliği okuyoruz ama kitapta olan benzerlik haricinde fark olarak esas işlenen konu ise özellikle bilime ve araştırmaya verilen, bu araştırmalara olan bakış açısı. Sonuçlarını ise tarih derslerinden malum biliyoruz. Edebiyatta biliyoruz ki “ikili kahraman” olgusu çok kullanılır, hatta bu iki kahramanlar üzerinden birçok çalışmalar da yapılır. Ya birbirine çok benzer bu kahramanlar ya da birbirinden tamamen farklı olurlar. Orhan Pamuk ise Hoca ve Venedikli köle olarak karşımıza ikili kahraman çıkarmış ve ilk olarak da “ayna” objesini kullanarak birbirine olan benzerlikleri vermiş. Çoğu romanlarda gördüğümüz iki karakter aslında ben ve öteki olarak incelenebilir ama Orhan Pamuk, Hoca ve Venedikli köleyi benzer bir karakter yaptığı için, ayna ile birbirine olan benzerlikleri ikizlermiş gibi sunduğu için genel olarak bu iki kişinin çevresindekileri “öteki”, “diğer” ve “onlar” olarak işlemiş. Padişah da burada bu grupların içine giriyor diyebiliriz. Yanılmıyorsam eğer padişah da bu “diğerleri” grubunun içine girerken daha çok bilime ve araştırmaya önem vermeyenler dersem daha doğru söylemiş olurum. Bunun için de Pamuk kitabın birkaç yerinde bu kişileri “aptallar” olarak tanıtıyor. Mesela Hoca yıldızları araştırmak isterken evine gelen bir adamın “Dul bir kadını almak caiz midir?” diye sorusunun kendisine sorulması da bu duruma ve tanıma güzel bir örnek. Aslında maalesef hâlâ günümüzde de bu durum fazlasıyla olan bir şey. Adamlar uzaya araba gönderirken, Mars’ı araştırırken (Cübbeli’ye göre boş boş işler) bizler ise Ramazan ayında hâlâ şu veya bu günah mı diye sorular sorarız. Ve yine biliriz ki Pamuk’un romanlarında bol derece göndermeler mevcuttur. Bir önceki yazdığı romanları kadar, daha yazmadığı romanlarına da göndermeler yaptığını görüyoruz ama tabii bunları genel olarak ya önce yazdığı kitabı sonradan okuduğumuzda ya da ikinci sefer okumamızda fark ediyoruz ya da bunların hiçbiri olmadan bu şekilde okuyabiliyoruz: #24326364 Bir de kendi içindeki göndermeleri haricinde gerçek olaylara, yaşamış kişilere de çok güzel göndermeleri var. Mesela unutulamayacak köşe yazarımız Celal Salik komple bir gönderme iken bir de bu şekil Güner Ümit göndermesi var: #24188323 ve yine Kar kitabındaki Sunay Zaim’in aslında Rutkay Aziz olduğu veya esinlenildiği gibi göndermeleri de var diyebiliriz; ama bu kitabında ise benim en çok hoşuma giden göndermesi
Miguel de Cervantes
Miguel de Cervantes
göndermesi oldu, paragraf ise tam takdire şayandı: #27121307
Beyaz Kale
Beyaz KaleOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 20228,9bin okunma
··
1.091 görüntüleme
Metin T. okurunun profil resmi
<<<<<Çarpışma sonrası aramızda esen soğuk rüzgarın asıl sebebini anlamam, tam da içeri adım attığımda, girişin solundaki aynada kendimi görmemle mümkün olmuştu. İnsancıkların bir şeyleri anlamaları için bazen, o şeylerin yüzlerine bir tokat gibi inen şokunu hissetmelerini gerektiriyor. Fark etmiştim ki, dükkandan çıkan adam inanılmaz derecede bana benziyordu. Onun belki de yarı yaşındaydım ama bu benzerlik dikkatli bir gözden asla kaçmazdı. Bakışlarını üzerimde hissederken aramızdaki benzerliği fark etmem onu tedirgin etmişti. Çünkü o da bunu fark etmişti. >>>>> OP iyi yazar. Ona kadar, dünya romanının takipçisiydik. Hep derim ya, hep bir kavşak vardır. Eğer o kavşağa hazırsa motorun, yeterince sıcaksa, girersin yarışa. Yoksa eğer, bir sonraki kavşağı beklersin. Postmodern edebiyatın kavşağında yakaladı dünyayı OP, yeterince ısıttığı motoruyla dahil oldu yarışa. Ve artık o bir PM öncüsü. Alan değil, veren. Onun dünyada yön gösteren bir ekolü var. PM roman artık OP'siz asla olmaz. Kalemine sağlık OP dostu.
mithrandir21 okurunun profil resmi
Ne güzel tarif ettin Metin Abi, hatırlar mısın bir incelememde de OP için Türk romanının lokomotifidir demiştin ve çok hoşuma gitmişti. Sohbet ortamı olursa eğer ve konu elbet OP'ye gelince de kullanırım bu sözünü. Belki çok fazla yazar okumadım ama OP gerçekten çok iyi bir yazar, cümlelerini okurken, romanlarında ara ara okura seslenirken büyük keyif alıyorum.
NouR okurunun profil resmi
Çok güzeldi yine. Özledim OP okumayı. Siz ve Nesli iyice heveslendirdiniz... Kaleminize sağlık :)
mithrandir21 okurunun profil resmi
Teşekkür ederim, OP de zaten her bir romanında bir sonraki romanını okumak için de bol bol heveslendiriyor.
3 sonraki yanıtı göster
Kasım okurunun profil resmi
Ben de şu an bu kitabı okuyorum. Güzel bir rastlantı oldu. Kafamdaki soru işaretleri cevabı aldı. İlk defa postmodern okumuyorum ama ilk defa OP okuyorum. :) Ellerine, emeğine sağlık, hocam.
mithrandir21 okurunun profil resmi
Teşekkür ederim. Roma kısa olduğu kadar uzun uzun düşünülebilecek seviyede.
2 sonraki yanıtı göster
serdar kara okurunun profil resmi
Çok iyi bir inceleme, satır aralarını çok iyi görmüşsünüz, elinize sağlık..
Sühan okurunun profil resmi
Sonu nasıl bitti giden hoca mı venedikli mi tekrar mı okusam
mithrandir21 okurunun profil resmi
Orayı bize bırakmış sanırım.
Sühan okurunun profil resmi
İncelemeniz çok güzel tebrikler
Sühan okurunun profil resmi
Peki ben neden benim Bunun cevabı ne
mithrandir21 okurunun profil resmi
Uzun zaman oldu okuyalı. Hatırlayamıyorum maalesef, cevabı bildiğimden de emin değilim.
Başaran okurunun profil resmi
Hikayeyi arşivlerden bulmuş. Okutmuş ve içine etmiş.Bu kadar bozulabilirdi.Bir hikaye.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.