ANLAYIŞ: Anlama işi veya biçimi, telakki, zihniyet ve anlama yeteneği, feraset, izan, zekâ. Hoş görme, hâlden anlama. Ayırıcı bir nitelik olmak bakımından görüş, zihniyet. Bir kimsenin anlama biçimi ya da anlama gücü.
YARDIM ETMEK: Kendi gücünü ve imkânlarını başka birinin iyiliği için kullanma, muavenet.
MERHAMET: Bir kimsenin veya bir başka canlının karşılaştığı kötü durumdan dolayı duyulan üzüntü, acıma.
Bilmeyenler illa vardır.