Attila İlhan; kelimenin tam anlamıyla “ bu topraklara ait” bir şair,yazar,romancı,gazeteci, fikir adamı.
Doğu-Batı meselesinin üzerine kafa yoran, hayatı da bizzat bu meseleyle yoğrulmuş, “hangi?” sorusunu çeşitli mevzularda kitaplarıyla sormuş, başka türlü bakabilmiş adamlardandı. Rahmet olsun..
Hani Neşet Ertaş eserleriyle Türkiye’yi nasıl anlayabiliyorsak, Attila İlhan için de durum yaklaşık böyledir. Bazı adamlar ortak değerimizdir. Hayatını merak edenler detaylı araştırabilirler. Can Yücel’le çocukluk arkadaşı, Sadri Alışık’ın kayınçosudur mesela. Başta Paris yılları olmak üzere( ki Avrupanın iç yüzünü çok genç yaşta tanımasına vesile olmuştur) çok maceralı uzun bir ömür. Atatürk'ü de en iyi anlatan adamlardandır, siyasete politikaya da kafa yoran adamlardan.
Batı'nın Deli Gömleği ve hangiler zinciri..
Hangi Batı
Hangi Atatürk
Hangi Sol
Hangi Sağ
Hangi Seks
Hangi Küreselleşme
Hangi Laiklik
Şiire gelirsek, şiiri de bir Türkiye tablosudur. Modern Türk şiirinde hem kendine özgü hem de her şairi biraz anımsatan şairdir. Hem çevresini hem hayatı çok iyi gözlemlemiş, insanı, insanın ruhunu ve derinliğini çok güzel anlatmıştır.
"Ben sana mecburum" kitaba ismini veren, herkesin en az bir kere okuduğu, ülkemizde en sevilen şiirlerin başlarında gelir. Ben biraz daha az bilinen şiirlerinden bahsetmek istiyorum bu kitaptaki.
Belma Sebil (Seni ben Kallavi sokağında gördüm) ah ki ah. Bir hayalin, bir derdin, bir sevdanın peşinden böyle gidebilmek. Sanırım henüz çok genç yaşta olanların veya genç hissedenlerin harcı olsa gerek.. Bir video hazırlamışlar ,şiir müzik ve fotoğraflarla çok da uyumlu ve güzel olmuş.Kısa bir şiir ama ne şiir, dinleyiniz..
youtube.com/watch?v=sXF9CWO...
Bir de öyle şiirlere rastladım ki bu kitapta , kendisinin çok sevdiği "hangi" ifadesiyle, "Hangi Attila İlhan " diyesim geldi. Şu dizeleri İslamcı, dindar,muhafazakar gibi sıfatlarıyla tanınan 
Sezai Karakoç veya 
Cahit Zarifoğlu yazdı deseler, bu şairleri tanıyanların da sanırım bana hak vereceği gibi hiç kimsenin en ufak kuşkusu olmazdı. İşte en başta bahsettiğim " bu topraklara ait olma " meselesine en iyi örnek.
yazılmışsa biz dahi
azrailin ekmeğinden tadacağız
şehitlik mertebesini
yaşamak cihetine makbul tutacağız
...
ateşin başına oturdular
önce bir soğan kırdılar
dut pekmezi ve yoğurt sordular
bıyıkları tekmil ayaktaydı
müslüman ve hilal biçiminde
sonra erkekçe yatsıyı kıldılar
...
kadınla çocuk arası bir genç kız
yalnızca başı örtülü
ehramsız
yağmurun çalışkanlığına aldırmadan
akşam namazına çökmüş
tertemiz bir hüzün
kirpiklerinde parlayan
Bir de "sen beyaz bir kadınsın" şiiri var ki bence en özel olanlardan biridir. Bu şiir için de emek verip hoş bir video hazırlayanların eline sağlık demeli.
youtube.com/watch?v=RTtjZMA...
Daha pek çok şiir var bu ve diğer kitaplarında, internetten de rahatlıkla bulup okuyabilirsiniz zaten. Tanımadığımız yazarları tanımaya, tanıdıklarımızı da yeniden hatırlamaya her daim ihtiyacımız var. Adına kurulmuş bir vakıf da var ,
tilahan.org
Son sözü şaire bırakalım, 2005 yılında göçtü bu alemden, cenazesine de katılmıştım. Geriye ölmez eserler kaldı..
son umut kırılmıştır
kaf dağı'nın ardındaki
ne selam artık ne sabah
kimseler bilmez nerdeler
namlı masal sevdalıları
evvel zaman içinde
kalbur saman ölür
kubbelerde uğuldar bâkî
çeşmelerden akar sinan
an gelir
lâ ilâhe illallah
kanunî süleyman ölür
görünmez bir mezarlıktır zaman
şairler dolaşır saf saf
tenhalarında şiir söyleyerek
kim duysa / korkudan ölür
tahrip gücü yüksek
saatlı bir bombadır patlar
an gelir
attilâ ilhan ölür
··
1.668 görüntüleme
Şiirle ve Atilla İlhan'la dolu güzel bir inceleme, teşekkürler.
Teşekkür ederim Erhan Bey, sizin okumanıza özellikle çok sevindim :)
1 sonraki yanıtı göster
Attila İlhan deyince aklıma ilk ‘O mahur beste çalar’ şiiri gelir. Neden dersen, ben tabii pek çok insan gibi o şiirin bestelenmiş halini ilk Ahmet Kaya’nın sesinden dinledim. Yani yıllarca her şeyiyle Ahmet Kaya’nın sanıyordum:) O kadar geç öğrendim ki şiirin Attila İlhan’a ait olduğunu... Hala hatırlatım o ilk duyuştaki şaşkınlığımı... Bir de 80’li yıllarda benim çocukluğumda TRT 2’de şiir ve edebiyat üzerine kısa bir program yapardı. O yıllarda tv’de karşımıza ne çıksa göz kırpmadan seyrettiğimiz için bu programı da seyrederdik:) Beyaz meşhur bir şapkası vardı... Kısacası, incelemeni okurken bu anıların arasında gidip geldim:) Kalemine sağlık Osman... Üzerinde emek harcayıp bize güzel bir inceleme hediye etmişsin:) Sağlıcakla kal...
Çok teşekkür ederim yorum için :) Bu şarkının bir de çoğumuzun sonradan öğrendiği kısmı var ya aklıma o geldi benim de. Müjgan kim acaba diye düşünürken kirpik anlamıyla yazıldığı :) TRT ile büyüyen kuşaktanım ben de, 80'lerin sonu 90'ların başı. Şimdi bunun üzerine bir baktım da çok kısa bir arşiv görüntüsü buldum onu da paylaşayım.Birlikte anlamaya ve öğrenmeye devam ediyoruz. Tekrar teşekkürler :)
trtarsiv.com/izle/134800/att...
Bu yorum görüntülenemiyor
atilla ilhan ın romanlarından mutlaka okuyun diyebileceğiz var mı acaba ?
Henüz romanlarını okumadım ama en merak ettiğim 
Fena Halde Leman kitabını aldım. Malesef az okunmuş çoğu romanı , araştırmak gerek.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.