Nice ölüm döşeğinin kıyısında oturmuş benim gibiler, farklı bir ölmek olduğunu, birçok şeyi eşitleyen bu büyük yalnızlıkta yine de bir ayrıcalığın varlığını, yani çok büyük ve güzel olan gerçek ölümü; bitiş olmasına rağmen son anlamına gelmeyen, hattâ ölümün düşmanı doktorların bile boyun eğdiği, ölüm için değil, bitiş için geçerli bir savaştan vazgeçtiği bir ölüm olduğunu sezerler.