Attila İlhan'ın 24 sene evvel askerdeyken okuduğum "Dersaadette Sabah Ezanları" romanından sonra okuduğum ikinci romanı.
Kanımca fevkalâde ilgi çekici biçimde başlayıp ilerleyen kısımlarda merakı öldüren, sonu başından belli bir tarzda devam eden bir kitap. Ancak o dönem için hayli cesur bir şekilde aykırı cinsel yönelimleri işleyen, bu eğilimlerin psikolojik çözümlemesini yapan üstat, bana "keşke harika şiirlerini yazmaya devam etse ama roman yazmasaydı" dedirtti.
Leman Korkut isimli, menşei Fransız ancak İzmir'de yaşayan bir kadının izini süren gazeteci yeterli bilgiye ulaşamaz, ta ki bizzat araştırdığı kişi tarafından kendine verilene kadar....