Bazı isimler, bilginiz olsa da olmasa da bir antipatik gelir size. Buna toplumun parmak ile göstermesi sonucu yorumunu yapabiliriz.
Orhan Pamuk hiç okumadım, okumayı düşünmedim. Keza Ahmet Altan da aynı şekilde. Siyasi görüş ve fikirleri nedeni ile yargılayıp okumamazlık değil benimkisi. İstesem onu da yapardım ama bana hiçbir şekilde cazip gelen yazarlar olmadılar. Muhtemelen bir kaç yazısını okusam istediğim bahaneyi bulurum. :) O yüzden bir ön yargıdan ziyade okuma isteğim yok. Herkesi okumak gibi bir vizyon üstlenmediğimden bir sıkıntı yaşayacağımı sanmıyorum. :)
İnceleme için teşekkürler. Eline sağlık, güzel bir inceleme yapmışsın. Yazarla tanışmak isteyen kişiler sayesinde seri olarak alıp okumak isteyecektir.
Tekrardan teşekkürler. :)
Teşekkür ediyorum, sadece ön yargıları biraz kırmak adına karaladım bir şeyler :) Okumak isteyen baksın tadına.
Ayşe Hanım inceleme için teşekkürler öncelikle. Ahmet Altan için gazeteci ve romancı ayrımını vurgulamanız çok isabetli olmuş bence. Özellikle 90’lı yıllarda Altan ve Pamuk romanları fırtına gibi geçti bu ülkeden. Ben de serinin ilk iki kitabını 90’ların sonunda yayına çıktığı gibi okumuştum. Çünkü sadece bu iki yazar ‘yeni bir şeyler’ yazıyordu o dönem. Ne yazsalar okuyorduk... Başkaları da vardı ama ikisinin yeri ayrıydı.
Bu açıdan baktığımızda Ahmet Altan, Türk edebiyatında yeri olan bir romancı bana göre... Gazeteciliğine gelirsek işler orada biraz karmaşık bir hal alıyor:)
Yine aynı yıllarda etkin bir gazeteciydi. Bilenler bilir, Cem Uzan’ın Star1 televizyonunda ‘Kırmızı Koltuk’ adında kültleşmiş bir program vardı. Ahmet Altan her hafta o kırmızı koltuğa oturan isimleri hayli terleten sorular sorardı.
Altan’ı bugünkü noktaya getiren şey ise bir proje gazetesi olan Taraf’taki görevi ve yönetici pozisyonunda olduğu o gazetenin ülkemize verdiği zarar oldu. Binlerce insanın yaşamını altüst eden ve FETÖ’nün ordu yapılanmasının önünü açan Ergenekon ve Balyoz sürecinde bu gazete haber ve yazılarıyla etkin bir rol oynadı. Zaten bu amaçla kurulmuş bir gazete idi. Altan gerçekten o davalara inanıyor muydu yoksa oyunun bir parçası mıydı, bu konular tartışılır tabii ki ama gerçek olan bir şey var ki, her yanlış tercihin bir bedeli olur ve şu an o bedel ödeniyor.
Yine de sizin dediğiniz gibi insanlar tek kalemde yargılanıp kenara fırlatılmamalı. Başka konulara kızıp Altan’ın romanları görmezden gelinmemeli. Edebiyat her zaman kendine ait o özgür alanda varlığını korumalı...
Tekrardan ellerinize sağlık Ayşe Hanım... Selam ve sevgilerimle...
Günaydın Necip Bey değerli yorumunuz için teşekkür ediyorum. Dediğiniz gibi her suçun muhakkak bir cezası oluyor, fakat adaletin birilerinin işine geldiği gibi işlediğini görmekte beni üzüyor açıkçası.
Tekrar teşekkür ediyorum.
Ayşe Hanım üç kitabı da büyük bir keyifle ve derin bir hazla okumuş biri olarak her cümlenize katılıyorum.Ask romanlarını fazla romantik buluyor olsam da Ahmet Altan'da insan ruhunda aynı anestezik romantizm etkisi yaratan bir tarz bulmadım.Evet klasik unutulmayan sevdalar mevcut mu mevcut.Ben serinin 4 kitap olacağını duymuştum.Ve 4. kitabı da bir şekilde okuyacağımiza inanıyorum.
Ayrı bir lezzeti var Ahmet Altan okumanın, bilen okuayn kimle konuşsam bundan bahsediyor. Teşekkür ediyorum yorumunuz için. Umarım 4. kitabı okumaya nail oluruz.
Ben bu seriye şu alıntıyla başlamıştım:
“Çok düşündüm, biliyor musun, insana aç mısın diye yalnızca yuvasında sorarlar, eğer bir kadın sana aç mısın diye sorarsa bil ki orası senin yuvandır."
Ve bu alıntıdan aldığım duygu beni hiç yanıltmadı. Soluksuz okuduğum ve hayran kaldığım bir seriydi. O yüzden senin ne hissettiğini çok iyi anlıyorum şu an. :) Ki sen de duygu dünyanı samimi bir biçimde yansıtmışsın. Ellerine sağlık Ayşecim. :) Kadınların ruhuna nüfuz ediyor resmen adam. O hep yazsın, biz okuyalım. :)
Şeyma’cım günaydın:) seninle bu kitabın bi çekiştirmesin yapmalıyız yanyana gelince. Çok çok beğendim ama bazı noktalar da konunun ucu açık kaldı sanki devamı gelecekmiş gibi öyle hissettim, dilerim devamını da okuruz :) öpüyorum, teşekkür ediyorum.
1 sonraki yanıtı göster
Ahmet Altan sevenlerdenim. Bir dönem kitaplarını ilgiyle okumuştum. Bazı önyargılar bazı kafalarda malesef içiçe geçmiş olup, ayrılırsa hayatı tehlike arz edecek gibidir! İnsanları, yazarları tek ve dar bir pencereden bakıp görüp yargılamamalı, bu benim düşüncem ve size katılıyorum. Bir erkek olarak kadın ruhundan anlayan ve başarılı şekilde yazıya dökebilen nadir kalemlerden bence. Kaleminize sağlık :)
Teşekkür ediyorum :) hep Ahmet Altan’a karşı duyulan katı duygularla karşılaştım ve bunu söyleyenler hiç Ahmet abiyi okumamış kimselerdi. Bunları duyduğum için çok mutluyum.
Bu yorum görüntülenemiyor
Ahmet Altan'ın edebiyatçi, roman yazarı olarak tılsımlı bir kalemi var. Ben de serinin ilk kitabı olan Kılıç yarası gibi ile onu tanıdım ve devam kitaplarını heyecanla okudum. Enfes tasvirleriyle ve özellikle ruh analizleriyle ne kadar derinlikli bir insan olduğunu gösteriyor. Ben de 4. Kitabın olmasını çok isterim. Kitap bitince yarım kaldım.
Yorumunuz için teşekkür ediyorum, Ahmet Altan sevdiğim bir kalem, umarım daha çok yazar, okuruz.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.