Arka kapak yazısından da anlaşılacağı gibi kitap , radyo istasyonunda gece programları yapan bir adamın hikayesini anlatıyor. Sadece kendi hikayesini anlatmakla kalmıyor birçok kesimden insanın hayatına da dokunuyor , onlara da yer veriyor.
Doksanlı yılların olaylarını etkileyici bir üslupla bize aktarıp dönem hakkında fikir sahibi olmamızı sağlıyor. Zaten amaçladığı şey de bu.
Kitabın birinci bölümü: " Eğer hâlâ nefes alıp verebiliyorsan, hayatta bir şeyleri değiştirebilme şansın var demektir. " cümlesiyle başlıyor. Ikinci bölüm : " Hâlâ nefes alıp verebiliyorum." denilebilen zamanlar. Üçüncü bölümde ise bence en dokunaklı halini alıyor ve : " Hayatta bazı şeyleri değiştiremem. " diye bitiyor. Bir şeyleri değiştirebildim dese belki bu kadar anlamlı olmazdı.
İçindeki çelişkilerle karamsarlığıyla hatta şöyle demek lazım : Umutla başlayıp karamsar biten haliyle okunmaya değer , akıcı ve altı çizilesi cümlelerle dolu.
İyi okumalar !