Son derece ağdalı bir dilde yazılmış bir kitap. Devrik cümlesi fazla diye bir kitabı sevmeyen biri bu kitabı görse ne yapardı acaba? Osmanlıca çevirisi zamanından beri kimse bu kitabı duru Türkçeye çevirmemiş mi diye okuyup düşünürken, yazarın uslubunun böyle olduğunu öğreniyorum sonradan. Ve bu yazar 1949 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi. Adamın tarzı anlaşılmaz olmak herhalde. Kitaptan hiç alıntı yapamıyorum bu yüzden zira altını çizdiğim satır hiç yok.