Gönderi

360 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
22 günde okudu
Fazla iyiydi. Olabileceğinin ötesi derecede iyi bir roman, iyi bir yazar da İsmail Güzelsoy. Yazarın kalitesini, romancılık becerisini anlatabilmem için ülkemizin ötesinde bir yazar demek, yaşadığımız zamanların ötesinde bir yazar demek sanırım yeterli olacaktır. Uzun zamandır gözüme çarpardı Güzelsoy’un kitapları, ama ne merak eder kitaplarının konularına bakar ne de yazarı araştırırdım, bu kadar fazla karşıma çıkmasına rağmen maalesef (evet maalesef) hiç de merak etmemiştim. Yakın ama aslında uzak olan bir zamanda da sitede edebiyat bilgisine en çok güvendiğim
Metin T.
Metin T.
Abi’nin Güzelsoy hakkında yorumunu okumuş ve sayesinde de bu eşsiz yazar ve mükemmel kitapla tanışabilmiş oldum. Bir yandan sevinçliyim böylesine güzel ve farklı bir yazarla tanıştığım için, bir yandan da içten içten dert yanıyorum Güzelsoy ile bu kadar geç tanıştığım için. Hem kurgusuyla, hem tekniği ile hem de kurgusunun yanındaki yan hikâyeleri ile İsmail Güzelsoy Türk edebiyatının zirve yazarlarından hiç şüphesiz. Anlatımı, betimlemeleri hem çok güçlü hem de şahsına münhasır şekilde. Kullanılan argo sözler, küfürler ise öyle güzel bir dengede kullanılmış ki inanın bu sözlerin kullanıldığı önceki ve sonraki o kelimelerin arasına o küfürlerden, o argo sözlerden başka hiçbir kelime/kelimeler olmazdı. Yan hikâyeler ve yan karakterler ise ana kurgunun kalitesini, kitabın okunabilirliğini en ufak bir şekilde tökezletmeden, sekteye uğratmadan aksine kuvvetlendirerek destekler şekilde. Şunu da anladım ki romanlarında Güzelsoy karşılıklı referansı bol şekilde kullanıyor, yani farklı bir kitabında ucu açık kalan bir konuyu farklı bir kitabında yan hikâye olarak sonuçlandırıyor. Yani kitaplar tek olarak anlaşılmasında herhangi bir şekilde en ufak sıkıntı yokken yazarın kronolojik sıralamasında okumanın sadece alınacak olan zevkin dozunu arttırıp daha yüksek olacağı bir gerçek. Yan hikâyelerde aslında sadece diğer kitaplarından referans alıp göndermiyor Güzelsoy, gerçek dünyadaki olaylara da değiniyor, mesela bu kitabında kar topu yüzünden öldürülen Nuh Köklü’yü
Hatırla
Hatırla
tıyor bize yazar. Şimdilik öğrendiğim okuması sıra ise: Öncelik olarak
Değil Efendi'nin Renk ve Korku Meselleri
Değil Efendi'nin Renk ve Korku Meselleri
okunması,
Sincap
Sincap
‘a ise bu kitabın devamı diyebiliriz. Fenni Sihirler adındaki üçleme ise (iki tane daha devamı gelecekmiş):
Değmez
Değmez
,
Gölge
Gölge
ve
Hatırla
Hatırla
olarak okunması yan karakter ve yan hikâyeler bakımından dediğim zevk kalitesini daha da arttırıyor. Değmez’de ise Değil Efendi ve evlatlığının aktif olduğu da düşünülürse yazarı kitap çıkarma tarihine göre kronolojik sırada okumak gerçekten önemli. He tabii, bir de bu kitabında gördüğüm şöyle bir durum da var: #35540811 Başa bela yani. Kitabın hemen hemen ortalarına kadar olayın veya olayların ne şekilde gelişeceğine dair ufak bir şey oluşmadı kafamda, oluşamadı çünkü yazar bariz bir şekilde belli ki bu düşüncelerin okurunun kafasında en azından belli bir sayfa sayısına kadar oluşmasına izin vermiyor (sonralardan ise en azından dikkatli okura müsaade veriyor). Bilinmezlikle, merakla ve yan hikâyelerle besliyor ana kurgusunu. Öyle ki yazarın anlatısının şehvetiyle, heyecanıyla bu küçük yan hikâyelere kapılıp gittiğimiz anlarda ister istemez yazarın da kapılıp gideceğini ve ana kurguya dönmeyeceğini ya da dönse de bekleneni veremeyeceğini düşünüp, kaygılandığımız anlarda sanki o bilmediğimiz özel tekniği ile ana kurguya döndüğünde birkaç sayfa sonra anlıyoruz ki aslında ana hikâye daha da güçlenmiş oluyor. Dedim ya çok farklı yazar diye, Hatırla da çok katmanlı mimariye uygun bir eser diye işte o kadar dolu ve katmanlı bir eser ki hangi kategorinin altına koysam inanın okuduktan sonra biriniz de “Hayır bu kitap bu kategoriye giremez, sen yanlışsın” diyemez. Bilim kurgu desem sağlam bir bilim kurgu örneği, kapak resminden de anlayacağınız üzere Steampunk ve Biopunk da diyebiliriz, postmodern bir kitap da Hatırla, güzel, naif bir aşk hikâyesi de aslında Hatırla ama siyasi bir roman da ve insanların kendi etrafında dönen Binbir Gece Masalları tadında alternatif tarihi bir kurgu da Hatırla, Steampunk ve Biopunk olduğu için de bilim kurgunun yanında güzel bir fantastik eser de Hatırla. Evet, bunların hepsini içinde barındıran ama gerçekliğinden, inandırıcılığından en ufak bir şey kaybetmeyen gerçeklikte de bir roman Hatırla. Bilmiyorum belki de sırf bu sebepten dolayı güzel bir büyülü gerçeklik örneği de diyebilirim Hatırla için. Yazacağım, yazmak istediğim ve yorumlamak istediğim o kadar çok konu var ki ama inanın bunlardan herhangi birini söylesem kitap hakkında “spoiler” olur. Dedim ya işte kitap sağlam bir çok katmanlı eser örneği diye, işte emin olun katmanların içindekilerden hemen hemen hepsi siz okurken sürpriz olacak düzeyde ve güzellikte.
Hatırla
Hatırlaİsmail Güzelsoy · Doğan Kitap · 2018344 okunma
··
365 görüntüleme
Yasemen okurunun profil resmi
Aslında siz bunları yazalı uzun bir zaman olmuş... Yazar hakkındaki yorumunuzdan çok etkilendim... Güzelsoy bu aralar bir şekilde karşıma çıkıyordu.. Burada bir araştırma yaparken, sizin incelemenize rastladım... Kesinlikle karar verdim kronolojik sıraya göre alıp, okuyacağım inşaallah kitaplarını... Gerçekten ikna ettiniz beni bu hususta... Ve şimdiden merak ediyorum... Elimdeki kitapları bitirip, başlayalım bakalım... Düşüncelerimi belirtirim burada, kitaplar bittikçe...
İsmail okurunun profil resmi
'Fazla iyiydi'... İşte bu söz de başlangıç için 'fazla iyiydi.':)
mithrandir21 okurunun profil resmi
:) Bir kitabın barındırabileceğinden çok fazla unsur barındırıyor içinde, bozmadan ve mantık içinde işlenmiş her şey. Onun için gerçekten bak bu kitap çok iyi değil de fazla iyi bir kitap.
cicoretti okurunun profil resmi
İsmail Güzelsoy'un dünyasına Hatırla ile adım attım. Tüm kitaplarında bir bağlantı olduğunu sizin incelemenizde okudum çıkış sırasına göre okumak daha iyi sanırım yoksa kendi içlerinde bir sıra mı var sizce?
mithrandir21 okurunun profil resmi
Dediğim gibi bana göre çıkış sırasına göre okumak daha iyi, çünkü farklı kitaplarında önceki kitaplara veya karakterlere göndermeler ve bağlantılar yapıyor. Fenni Sihirler serisi de üç kitaptan oluşuyor şu anlık, Değmez, Gölge ve Hatırla olarak. Kitaplar birbirinin devamı olarak değil, çarpraz referans (cross reference) var sadece. Mesela Hatırla'nın son bölümlerinde heykelin yürümesi ve Faruk Ferzan kısmı Değmez'in baş kısımları. Değmez'i ilk okusaydım eğer Faruk Ferzan'a ne olduğunu bilmeyecek Hatırla'yı okuyunca öğrenecektim ama Değmez'i sonra okuduğum için de Hatırla'ya yani daha yazacağı romana olan tüm göndermeleri yakalayabildim. Böyle bir durum yani, farklı tatlar alınabilecek şekilde çember bir seri de diyebiliriz.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.