Buraya, Mamak Cezaevine gelmeden iki gün önce babamla konuştum. Burada görüş olmadığını söyledim. "Belki bir daha görüşemeyiz baba, bu son görüşmemiz olabilir." dedim.
Çok üzüldü.
"Ben bir adamını bulurum." dedi.
Kalktı. Sendeledi. Düştü yere. Gözleri bana dikilmişti çıkardılar.
Ağzından kan gelmiş dışarıda, ağlıyormuş. Üzüntüden mide kanaması geçirmiş. Hastaneye kaldırmışlar.
Annem geliyordu ara sıra. Sinan'ı ve Alpaslan'ı iyi tanırdı annem. Görüş günleri hep onları anıp ağlıyordu, beni bırakmıştı artık, onlara ağlıyordu.
Gülünün Solduğu Akşam, Erdal Öz (Sayfa 87)