Her şeyden önce kitabı okuyup bir de inceleme yazdığın için teşekkür ederim :) Bu vesileyle 70 gündür ilk defa bir inceleme yazmış oldun, bu bile yeter aslında sonuç olarak, insanlar da özlemiş yazmanı :) Ayrıca olumlu ya da olumsuz fikirler eşliğinde, sevdiğim yazarların tanınması, bir merak oluşması da hoşuma gidiyor ne yalan söyleyeyim :) Enerjim yükseldi, sıradan bir gün olmaktan çıktı bugün sayende, değişiklik kattın :)
Düşerken, en uzun kitabı yazarın, Şanzelize Düğün Salonu ile birlikte 2 romanından biri. Diğer kitapları uzun öykü ve deneme türünde diyebiliriz.
"Anlatım belki de en güçlü olduğu kısım yazarın. Betimlemeler, metaforlar, psikolojik tahliller oldukça güzel." demişsin, böyle diyebiliriz evet genel olarak. Şu var ki, geldiği yer ve temeli nedeniyle dini-islami vurguları da vardır genellikle kitaplarında, Düşerken bu yönden en az olanı diyebilirim, öncekilerde daha yoğun. Bu açıdan da kendime yakın buluyorum, hoş dindar biri olarak tanımlayamam kendimi ama belli ortak noktalarımız var işte bu kesimle, bunu da olağan buluyorum. Yazar da dindar olduğunu iddia etmiyor, o da kendince belli hassasiyetleri ve kimliğini oluşturan unsurlardan bir kısmını vurguluyor sadece, başka metinleriyle karşılaşırsan bir gün ne demek istediğimi daha iyi anlayabilirsin.
Kitapla ilgili, bütün karakterlerin aynı üslupla konuşması meselesini iyi yakalamışsın, katılıyorum burada bir hata ya da ihmal söz konusu. Cesur başlayıp daha sıradan bir anlatıma döndüğü de evet bir bahis konusu olabilir. Burada da yine bir tercih var ve eleştiriye açık bir durum ortaya çıkıyor haliyle.
Her okurun da beğeni çıtası veya beğeni öncelikleri de farklı oluyor. Açıkçası ben de son zamanlarda, sitenin de katkısıyla daha çeşitli okumalar yaptıkça daha zor beğeniyorum. Dünyadaki veya Türkiye'deki kendini kabul ettirmiş daha büyük edebiyatçılarla da kıyaslamam Tarık Tufan'ı, saçma bir şey olur bu zaten. Sadece şunu söyleyebilirim ki popüler piyasada kar elde etmek için şişirilen Ahmet Batman gibilerle de asla bir tutmam, sanırım bu konuda hemfikiriz hemen hemen herkesle.
Belli bir altyapısı olan, öncelikli tercihini yazmaktan yana kullanan, radyo-tv-sinema alanında da bir şeyler ortaya koymayı denemiş-deneyen bir yazar diyebiliriz. Uzattım ve pek bir şey de söylemedim kusura bakma. Fakat kitaplardan konuşmaya devam ederiz nasıl olsa. Teşekkür ederim bir kere daha :)