Ve yeni yılın ilk kitabını bitirmiş bulunuyorum. Bu yıla radikal kararlarla girdim. Kararlarım arasında inceleme yazmaya çalışmak da var umarım çabuk pes etmem. Kitabı Sanskritçe merakımdan okudum. Sanskritçe eski Hint dilidir. Tüm dillerin ata dili olarak bilinir. Şuan okuyan, konuşan, yazan az kişi bulunmakta... Etkileyiciliği ve büyük oranda duyuma dayanmasından dolayı yoga, fal, şiir gibi alanlarda daha çok kullanılıyor. Bu dili ilk merak ettiğimde acaba bilen “Türk var mıdır?” diye bi araştırma yapmıştım. Karşıma Karaoğlan yani Bülent Ecevit çıkmıştı. Evet Bülent Ecevit bu dili hakkını vererek öğrenmiş hatta bu dilde şiirler yazıp çeviriler yapmış. Yaptığı çevirilerden biri de incelemeye çalıştığım kitap. :) Kitap 1913’te Nobel Edebiyat Ödülü’nü alan Hintli sanatçı Tagore tarafından yazılmış. 103 ilahi bana kalırsa mensure (düz yazı biçiminde yazılmış şiir.) den oluşuyor. Okurken yağmurun yağması, arka fonda panflüt çalması gibi etmenlerden dolayı olabilir ama kitap bence anlam çıkarmak için değil duyulmak için yazılmış. Hayır illa bir anlamı olmalı diyorsanız da; yer yer ilahi aşk yer yer beşeri aşktan bahsediliyor. Ben keyifle okudum bir sürü eski kelimenin anlamını öğrendim. Bu melodiye siz de kulak verin derim. İyi seneleeerr. :)))