Her şey illa tersine dönecek!"İlk başta her şey iyiydi, herkes mutlu ve memnundu; her şey illa tersine dönecek, başka türlü olamazdı zaten!" (Syf:92)
Memur Yakov Petroviç Golyadkin, entrikacı biri değil, hiçbir oyun çevirmeden gayet açık bir şekilde hareket eder. İkiyüzlülüğe tenezzül etmez, iftira ve dedikodudan tiksinir, maskeyi sadece maskeli balolarda takar, insanların arasında dolaşırken asla takmaz!
Konuşmayı pek beceremez, eğlenceli mekânlardan hoşlanmaz, belki biraz sinik ve pısırık bir karaktere sahip.
Golyadkin soyadını hakediyor diyebilir miyiz acaba?
*Golyadka, goliy (çıplak) sözcüğünden türemiştir ve düşkün, pısırık anlamında da kullanılabilir.
Biz demesek bile kendisi bazen hakettiğini düşünüyor...
Yok yok böyle değildi sanırım... Bu bahsettiğim Golyadkin değil!
Bay Golyadkin beş para etmez, entrikacı, iftira atan, menfaatlerine göre hareket eden, ikiyüzlü bir adamdır...
Çok karıştı şimdi, hangisi Bay Golyadkin? Her şey tersine döndü, bir anda gelişen olaylar ne çok şeyi değiştirdi!
Nereden çıktı bu davetsiz misafir?
Oysa ne güzel anlatıyordu anlatıcı Bay Golyadkin'in mütevazı, sessiz yaşamını.
Kahramanımız "ÖTEKİ" ile tanışacak ve zor bir süreç olacak şüphesiz.
Yaşanan garip olayların kimse farkında da değil üstelik.
Ne zordur değil mi kendini ifade edememek, derin bir kuyudan sesleniyormuşçasına anlaşılmamak! Böyle durumlarda kendinden kaçmak, hatta geri dönmemek üzere ortadan kaybolmak istemez mi insan?
Anlaşılabilmek için harcadığı çabalardan yorulur Bay Golyadkin, kabullenip susmayı tercih eder. Artık büsbütün yabancı çevresine.
Her ne yaşıyorsa artık kendi içinde yaşıyor. Kendi kendine kalmasına izin vermiyor ki "ÖTEKİ", tıpkı bir gölge gibi peşinde!
Reva mı saygıdeğer bir adama saygısız bir düşman?
Bu savaşın bir kazananı olmalı artık! Ya sadece maskeli balolarda maske takan adam kazanacak ya da her zaman maskeyle gezen adam!
Bu eserde de Dostoyevski'nin psikolojik tahlil ve insan davranışları üzerine olan yorumu okuyucuyu hayran bırakacak cinsten. İnsanın kendi içinde düştüğü çelişkileri Öteki ile bir kez daha kanıtlamış ve insan karakterindeki gelgitleri etkileyici bir şekilde ortaya çıkarmıştır. Yaptığı tespitlerin etkisi kitap bitse bile hemen unutulacak gibi değil.
Eserinde ünlü yazarları, şairleri de unutmamış, bir iki cümle ile okuyucusuna mesajlar vermiş.
Tek zorlandığım şey her zaman olduğu gibi Rus isimleriydi. Ne kadar karışık ve uzun isimleri var değil mi? Bir türlü alışamadım gitti. Kahramanımız Golyadkin'in adını kitabı yarıladıktan sonra aklımda tutabilmek büyük başarı bence!
Tabii ki kitabın bende bıraktığı büyük etkinin yanında bu ufak sorunun lafı bile olmaz. Dostoyevski'nin mutlaka okunması gerekenlerinden, aman ihmal etmeyin!
Tavsiye eder, keyifli okumalar dilerim.