Biz de yazları, dedem "Seymenbaşı" Halil Efe'den kalma, Ankara Keçiören'in Çoraklık yöresindeki bağımıza giderdik. Bir kere de babamın İstanbul Bakırköy'de yazlık tutup bizleri götürdüğünü hatırlıyorum. Sirkeci'den kara trenle gidilirdi, o zamanlar bağlık bahçelik bir yer olan Bakırköy'e. Sanırım çoğunluktaki Rumlar ile Ermeniler "Makrıköy" (Büyük Köy) derdi 1930'ların Bakırköyü'ne. Sahildeki güzelim yalıların önünden denize girer, ağaçlardan ceviz ve incir toplardık.