Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Emre Sakallıoğlu yorumladı.
112 syf.
10/10 puan verdi
Gabriel García Márquez bu romanında, çocukluğunu geçirdiği kasabada gerçekleşmiş bir namus cinayetini kaleme almış. Orijinal adı (İspanyolca) Cronica de Una Muerte Anunciada (İlan edilmiş ölümünün kronolojiği), Türkçe’ye Kırmızı Pazartesi olarak çevrilmiş. Bence, her kitaba konsantre olmalı ve öyle okumalı, ama “Kırmızı Pazartesi” biraz daha
Kırmızı Pazartesi
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202177,7bin okunma
··
1 artı 1'leme
·
2.535 görüntüleme
Emre Sakallıoğlu okurunun profil resmi
Öne Çıkan Yorum
Konsantrasyon kesinlikle bu kitabı okumak için gerekili olan ilk şey. Aksi halde kitap ilerleyemiyor. Sürekli bir önceki sayfaya gidip bu kimdi şimdi diye bakmak gerekiyor. Ama konsantrasyonu sağlayıp okunduğunda gerçekten güzel bir kitap.
dostamisc okurunun profil resmi
Çok haklısınız. Yorum için teşekkür ederim.
emin okurunun profil resmi
Yüzyıllık Yalnızlık'ı okumaya karar vermem Nobel ödüllü olması sebebiyle olmuştu. Ve Hakan hocamın aksine, hayatımda bitirmek için kendimi zorladığım nadir kitaplardan birisi oldu. Mutlaka edebi bir değeri vardır fakat benim gibi "bunu da okuyayım da aradan çıksın" diye okuyacaksanız okuyun, yoksa hiç gerek yok. Kırmızı Pazartesi ise bir cinayet romanından çok daha fazlası. Her dönemde, her toplumda, her olayda gözlemlenebilecek toplumsal bir hastalık kitabın asıl anlattığı. Cinayet romanı demek, açıkçası hakkını yemek olur. Sosyolojik bir kitap bile sayılabilir. Şöyle ki; cinayetin işleneceği herkesin malumu, adeta güneşin yarın sabah doğacağını bilmek gibi bilinen bir gerçek. Kitabın esprisi de bu zannımca, insanların bu kadar duyarsızlaşması, hissizleşmesi. Cinayet gibi vahim bir durumu bile böylesine kabullenmiş insanlar sürüsü. Böyle bir algıya varmamın sebebi, ülkemizde yıllardır, asırlardır bu toplumsal hastalığın ızdırabını çekiyor olmamız. Haksızlıklara karşı kör sağır kesilmemiz, "bana dokunmayan yılan bin yaşasın" ya da "ateş düştüğü yeri yakar" hissizliğinin esiri olmamız...
İlayda okurunun profil resmi
Çok güzel bir inceleme olmus teşekkürler
dostamisc okurunun profil resmi
Ben teşekkür ederim.
Hıdır Y. okurunun profil resmi
Dostamisc ve Nihrir' in tahlillerine katılmakla birlikte bir eklemede bulunmak isterim. Kitap cinayeti, kurban, katil ve dışarıdakiler ( aslında içeridekiler) olmak üzere üc farklı bakış açısıyla sunmuş bizlere. İlgimi en çok çeken nokta, katillerin(yani cinayeti bilfiil işleyenlerin, çünkü cinayeti engellemeyen çevre de katildir, bence) engellenmek için bahane aramaları. Toplumumuzdaki "aile arasına girilmez" lafını hatırlatır bana. Dostamisc'in dediği gibi bir namus cinayetidir ancak arka planda toplumun sosyal ve ekonomik yapısını irdelemektedir. Uzattığım için kusura bakın :)
Nina okurunun profil resmi
Yaptığınız incelemeyi beğendim, teşekkürler dostamisc Bey.Puan neden kırdınız öğrenebilir miyim .
dostamisc okurunun profil resmi
Aslında, böylesine bir kitap için puan kırmak haddim değil. Sanırım konsantre olmadan/olamadan okudum. Kitap başlarda karışık geldi bana, bazen bazı sayfaları yeniden okudum, belki ondandır. Ama bu benden kaynaklı bir durum olduğundan, puanlamayı kitabın ve Gabriel García Márquez hakkını vermek adına düzeltme gereği duydum şimdi. Teşekkür ederim Nina Hanım
Mustafa okurunun profil resmi
Kitapta tam olarak bir namus cinayeti yok..!!! Çünkü kızın Nasar ile birlikte olduğunu söylemiyor ve aralarında öle bir yaklaşma bile olamamış. Zaten kitabın en büyük sorusu buydu.
Bu yorum görüntülenemiyor
Hıdır Y. okurunun profil resmi
Sevgili kitap dostlarım, kitaplar hakkındaki tartışma, paylasim, yorumlarınız için asıl ben sizlere teşekkür ederim. Böylece site anlamını bulmakta diye düşünüyorum.
44 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.