Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Lordun arabası bir köy evinin önünde durur. Atların koşarken çıkardığı sesi önceden duyan çiftçi Fleming, kapının önündedir. Arabadan inen adam Fleming’e doğru yaklaşır: “Oğlumun hayatını kurtardın. Sen olmasaydın yaşamıyor olacaktı. Sana borcumu ödemeliyim.” Çiftçi Fleming, kendisinin yerinde kim olsa aynı şeyi yapacağını söyler. Tarlada çalıştığı bir gün, yakındaki bataklıktan bir ses duymuş ve koştuğunda beline kadar çamura gömülmüş bir çocuk görmüştü. Hiç düşünmeden bataklığa girmiş ve bin bir zorlukla da olsa çocuğu kurtarmıştı. İşte, karşısında duran, o çocuğun babasıdır. Fleiming, insanlık görevini yaptığını ve bunun karşılılığında maddi bir şeyi asla kabul etmeyeceğini söyler. Tüm bunlar konuşulurken, çiftçinin yanında duran çocuğa doğru kayar lordun gözleri. Çelimsiz çocuk, evlerin önünde o güne kadar görmediği at arabasına ve lordun kıyafetlerine bakmaktadır hayranlıkla. Lord Randolph, masraflarını karşılamak üzere Fleming’in çocuğunu, hayatını kurtardığı kendi oğlunun okuluna göndermeyi teklif eder. Ülkenin en iyi okullarında okuyan çocuk doktor olur ve adını 1928 yılında penisilini bulan Alexender Fleming olarak yazdırır bilim tarihine! Çiftçi Fleiming’in bataklıktan kurtardığı çocuk, ağır bir zatürreye yakalanır büyüdüğünde de. Bir kez daha Azrail’in gölgesi altındadır. Bu kez Alexander Fleiming yetişir imdadına ve penisilin sayesinde ölümden kurtulur. Çiftçi Fleiming, lordun oğlunu o gün kurtarmasaydı, oğlu ünlü bir bilim insanı olmaya giden yolu yürüyemeyecekti… Ve o yolun sonunda, lordun oğlu ölümün karşısında ikinci kez galip gelmeyi başaramayacaktı!
··
18 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.