Kitap nadir bulunan bir eser.Yazarı Mahmut Kemal Yanbeğ konusu Celâlî Baba olunca tadından yenmez. Evvela Mahmut Kemal Yanbeğ'den kısaca bahsedelim.Cumhuriyetin kuruluş yıllarında Bayburt'ta öğretmenlik ve okul müdürlüğü yapmış çok değerli bir isimdir.Bayburtlu Zihni'nin oğlu Ahmet Revayi'nin öğrencisi olduğundan kitapta bahsediyor.Bunun haricinde Mondros ateşkes antlaşmasının sonrasında İngiliz Albay Rawlinson denetim için Bayburt'ta geldiğinde şımarık hareketlerde bulununca Mahmut Kemal Yanbeğ hiç affetmemiş Rawlinson'a kırbacı yapıştırmıştır.Adını hafızamıza kazıyan ise Mahmut Kemal Yanbeğ Ilkokuludur. Celâlî Baba ise hak ettiği değeri henüz bulamayan keşfedilememiş bir hazinedir. Mahmut Kemal Yanbeğ de kitapta Celâlî'nin yeterince tanınmadığından yakınırken aynı dönemde Bayburt kaymakamlığı yapan Tunalı Hilmi'nin Celâlî gibi büyük bir şairin varlığından dahi haberdar olmadığı için hayıflanır.Aşık Veysel'i sadece Sivaslıların bildiğini düşünsenize.Celâlî'nin isminin fazla bilinmemesi de Türk edebiyatı için o derece büyük bir eksiklik. Mahmut Kemal Yanbeğ, Celâlî'nin köyüne giderek araştırma yapmış ve şiirlerini hikâyeleri ile birlikte anlatmış.Hatta Celâlî'nin 300 sayfalık bir de divanı varmış.Hattat Hüseyin Özeler'e şaka yollu bir araba lahana versem şu kitabımı yazar mısın deyince Hüseyin Özeler "Senin kitabını yazmak benim için şereftir"demiş.Cihan Harbi çıkınca hengamede kitap kaybolmuş ancak Celâlî'nin şiirleri dilden dile dolaşmaya devam etmiştir. Mahmut Kemal Yanbeğ,okuduğumuz bu değerli kitabı 1927 yılında tamamlamış ancak 1963 yılında yayınlama imkanı bulabilmiş. Celali Baba gerçekten çok özel bir şairdir. İlk şiiri olan "Bir Peri Aşkından Divane Oldum"dan son şiiri "Nedir Bu Sevdalar Serde İlahi"ye kadar her şiirde ayrı bir ustalık bambaşka bir samimiyet var.Hanımına yazdığı mersiye ise büyük bir acının böyle zarif bir lisanla nasıl içtenlikle ifade edilebileceğini gösteren bir şaheser.Celâli'nin Zihni'ye nazire olarak yazdığı Batakçı Destanı Zihni'nin Otlakçı Destanından da güzeldir.Yine İrşadi Baba'ya nazire yapılan Ay-Gün destanı da güzeldir.Hele ki Yemek Destanı'nı muhakkak okumalısınız. "Sunam hangi bağın ayva, narısan" gibi şiirleri türkü olarak bestelenmeyi fazlası ile hak ediyor.Narmanlı Aşık Sümmani Baba'nın Bayburt'a gelerek Celâlî'ye Baba'ya bir sürpriz yapıp karşılıklı atıştıkları rivayet edilir.Kitapta bu hususa değinilmemiş ancak Sümmani'nin Celâlî'ye selam gönderdiği bir dörtlüğe yer verilmiştir.Kitabın sonunda ise Bayburtlu Zihni ve hocası Osman Efendi,Mehmet Turan,Tevfik Çoruh,Hüseyin Özeler gibi Bayburt'ta hizmeti geçmiş şahsiyetler hakkında başka yerde bulamayacağımız bilgiler verilmiş... Hasılı kelam Celâlî'ye ve eserin sahibi Mahmut Kemal Yanbeğ'e Cenab-ı Hakk'tan gani gani rahmet diliyorum.

Bayburtlu Celali Hayatı ve ŞiirleriMahmut Kemal Yanbeğ · Bayburt Kültür ve Yardım Cemiyeti Yayınları · 19634 okunma

·

20 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Kitabî