''Tek bildiğim acısız yaşamanın mümkün olmadığı;hayatın ne kadar uzun ya da kısa olursa olsun. İnsanlar seni yüz üstü bırakır. İncinirsin ve intikam alırsın.'' Bir serinin daha sonundan merhaba. Üç kitaptan oluşan Grisha serisinin incelemesini toplu bir şekilde yapacağım. Dediğim gibi seri üç kitaptan oluşuyor bunlar sırasıyla;Gölge ve Kemik,Kuşatma ve Fırtına,Çöküş ve Yükseliş. Fantastik kitaplar,hayal gücünün sınırlarının zorlandığı,okurken o alemde dünyadan soyutlandığın bir keyiftir.Bu seri de o uzun keyiflerden biriydi. Kurgu,olaylar ve karakterler Leigh Bardugo'nun hayal gücünün sınırsızlığını gözler önüne seriyor.Güçlü bir kurgu olduğu kadar bence eksik noktaları da yok değildi. Bu noktalara değinmeden önce dilerseniz sizlere kısaca konudan bahsedeyim. Grishaların en güçlüsü olarak bilinen Güneşin Elçisi yetim olan Alina Starkov,ordu tarafından yetimhaneden alınır ve entrikalarla dolu,her an her şeyin olabileceği Karanlıklar Diyarı'da kartograf asistanı olur. Yaşanan bir olay sonucunda Alina'nın gücü ortaya çıkar-ki bunun farkında olmayan sadece Alina'dır- ve Karanlıklar Efendisi onu yanına alır. Ayrıca Güneşin Elçisi'nin tamamen güçlenmesi için de üç büyüteç gerekir. Bu büyüteçleri bulma serüvenin de de işin içine Alina'nın tek arkadaşı Malyen girer ve sonradan yaşanan olaylar,savaşlar kitabın genel hatlarıyla konusunu oluşturur. Genellikle serilerde ilk kitap diğerlerine oranla daha çok sevilir ve daha iyi bulunur fakat bu seride durum pek de öyle değil. İlk kitap karakterleri ve kurgunun temelini anlayabilmemiz için yazılmış bir giriş,olması gerektiği gibi fakat biraz sönük kalmamış mı?Mesela bu grishalar kim ve nereden geldiler?Bu varlıklar neden detaylıca anlatılmadı?Betimlemeler olması gerektiğinden azdı bu da bizim bu dünyayı algılamamızı zorlaştırıyor ve süreyi uzatıyordu ki bu durum serinin diğer kitaplarda da görülüyor. Yazarın sıkıtısı sanırım,heyecanlı bölümlerde olayları aktaramama sıkıntısı var.Her şey bir anda başlayıp bitiyor ve ne olduğunu anlayamadığınızdan dolayı başa dönüp okuyorsunuz. Ha birde bazı kısımlarda hiç beklemediğiniz şeyler oluyor ve bir de bu nedenle başa dönüyorsunuz. Durum böyle olunca da akıcılığını biraz kaybediyor.Bu eksikliklerin dışında seri bence ortalamanın bir tık üzerinde ama muhteşem değil.Biraz da karakterlerden bahsedelim. Ana karaterlerimiz Alina,Karanlıklar Efendisi ve Malyen olarak görülse de ikinci kitapta devreye giren 'Sturmhond' benim için en iyi karkaterdi.Kendine has havası,keskin dili ve zekası beni hayran bıraktı. Ne Malyen kadar 'itici' ne de Karanlıklar Efendisi kadar gizemli. Tamam Malyen'i seven insan sayısı fazla ama nedensizce hareketleri bana fazla gereksiz. Tam keşke Malyen seride olmasaydı diyorum sonra aklıma yazarın Malyen ile ilgili olan kısımları aklıma geliyor ve geri çekiliyorum. Aşkına saygım sonsuz ama ne bileyim sevemedim işte. Karanlıklar Efendisine gelirsek,böyle bir karakter olamaz.Kötü karakter olduğunun farkındasındır ama seversin çünkü ayrı bir havası ve karakteri var. Karanlıklar Efendisi ve hikayesi insan üzerinde çok değişik etkiler bırakıyor. Serideki bir diğer en iyi karakterim de Karanlılar Efendisi'dir. Onun için üzüldüğüm tek nokta hırsı ve kinin onu yok edişiydi. Gelelim Alina'ya,seni sevmiyorum Alina.Harekletleri,gereksiz gururu,şıpsevdi ve saf oluşu onun dövme isteğimin sebeplerimden sadece birkaçı. Hayır,gücünü kabul etmesi bile bir kitap sürdü,ne bu istemem yan cebime koy tavırları!Mis gibi gücün var ama sen gücünü kullanırken 'bu güç benim olamaz' tavırlarındasın. Hele keftayı bir kitap boyunca almamısı,Allah'ım aç kollarını sana geliyorum. Var ya tam Malyen'le birbirini bulmuşlar. Tencere kapak misali. Keşke az ötede yaşasaydınız da ben daha çok Sturmhond'u,Karanlıklar Efendisi'ni,Genya'yı,David'i ve ikizleri okusaydım. Bu arada Sturmhond ve Karanlıklar Efendisi'ni shiplediğimi söylemiş miydim?

Çöküş ve YükselişLeigh Bardugo · Martı Yayınları · 20154,069 okunma

·

27 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

:8