Ben de eğlenerek okudum da, o bilhassa ikinci bölümde oldu. Birinci bölüm, Eski Çağ detayları girmesiyle çok sıkıcı bir hal aldı, tamam kurmacaydı oralar ama çok sıktı. Orada Atatürk'e inceden gönderme yaptığını sezdim, orası biraz fazla ağır geldi.
İnönü kısımlarında ara ara kahkaha attığım oldu, çok ironik bir dil. Sonda gözler açıldı, tokat gibi sondu. Günümüzde böyle ironik şekilde Yılmaz Özdil yazıyor, yani köşe yazısı olsa ikisi üslubu bakımından birbirine benzerdi. İronik dili o açıdan seviyorum, lafı inceden inceden sokuluyor. 😂
Teşekkür ederim. 😊