Gönderi

1/10 puan verdi
Bu kitaba inceleme yazmayacaktım fakat insanların ne ile karşılaşacağını bilmelerini istediğimden yazmaya karar verdim. Zaten incelemeden çok kısa bir yazı şeklinde kitabın neden okunmaması gerektiğinden bahsettim. "Kadının cinsel tacize uğramasının en önemli sebebi, kadının açık saçık gezmesidir. Vücudunu serbestçe takdim ederek erkeklerin ilgisini çekmesidir... Yani kadının müstehcen kıyafeti, cinsel tacize sebep olmaktadır." #47499109 Bu görüş ülkemizce ve genel olarak gelişmemiş ülkelerce benimsenen çok yaygın bir görüş. Burada ve diğer sosyal mecralarda bu görüşe şiddetle karşı çıkanları görsek de, sokağa indiğimizde bu görüşün nasıl kabuk bağladığını ve haklı bulunduğunu acı bir şekilde görürüz. Bu insanların mantığına göre tacizin ve tecavüzlerin sebebi kadınların açık saçık giyinmesi, erkek arkadaş edinmesi, geceleri içki içip sarhoş olmaları, bakire olmamaları, günlük evde kalmaları, sözde rızalarının olması, istekleri olmalarıdır. Bu çok gerici, tehlikeli, ortaçağdan ve karanlık dönemlerden kalma kalma bir görüştür. Aynı Hindistan'da on üç kişinin kadına tecavüz edip de onu cezalandırması(!) gibi, bu da özgür kadınları çekememenin bir sonucudur. Kadınlar bu kadınları çekemez, çünkü onun gibi özgür değildir, onun gibi istediği zaman istediği yerde olamaz, onun gibi giyinip onun gibi eğlenemez, onun gibi daha fazlasına cüret edemez, karşı cinsle öyle ilişkiler kuramaz ve onun erkekleri tahrik ettiğini, dolayısıyla taciz ve tecavüze davetiye çıkardığını düşünür. Erkekler de bu kadını çekemez çünkü onu çok çekici bulur ama dokunamaz. Özgüvensizliğinden, uçkurunu kontrol edemediğinden, cehennemde yanmak istemediğinden, o kadının açık saçık giyinmemesini ister. O kadına sahip olamadığından, sahibi olduğu (!) kadınları baskılayıp, bu coğrafyalarda az da olsa kalan kadınlıklarını öldürdüğünden dolayı tatminsiz olduğundan, onun da kadınlığını bastırmasını ister. Tecavüze uğramasının haklı olduğunu düşünür. Zaten bakire olmadığını, her şeye iki yüz elli gramlık bir zar odaklı baktığı için bir şey kaybetmediğini düşünür. Maalesef bizim gibi toplumlar böyledir. Tecavüzün sebebinin kadınlar olduğu düşünülür de neden çocuğa, hayvana, damacanaya, terliğe, ayakkabıya, elektrik direğine, tecavüz edildiği düşünülmez. "Onlar da mı tahrik ediciydi?" sorusu sorulmaz. Onun yerine takım elbiseyle gelene indirim verilir, o saatte orada ne işi varmış denilir, çok açık giyinmiş denilir, iki yüzlü medya tarafından tecavüz haberi bile üstüne basılarak "günlük evde kalan kız" adıyla insafsızca servis edilir. Kapalı kadınların da tecavüze uğradığı, hakkında ne fantezilerin kurulup kullanıldığı, bedenlerinin ve vücut hatlarının hayal edildiği ve pis sahnelere konu olduğu, kapalıların da çeşitli mağduriyetlere uğradığı düşünülmez. Ben Özgecan cinayetine bile o saatte orada ne işi varmış diyenleri gördüm. Şok olmuştum. Bir insan nasıl gencecik, daha yaşayacak çok güzel günleri olan birini böyle acımasızca yaftalar bilemiyorum. Bu kafada yaşayanları asla anlayamayacağım sanırım. Kitaptaki okuduğum bölümler kadınları kapanmaya sevk etmek, onları doğru yola sokmak ve özgürce hayatını yaşayan kadınların acılar içinde kıvranıp ibret almamız için onları örnek göstermekten ibaret. (İslam'ın diğer konularına da değiniyor fakat ben kitabın hepsini okumadım.) Batıdaki kadınların süründüğünü, hepsinin koruyup kollayıcı erkek istediğini, aile yapısının bozulduğunu, oradaki kadınların sık sık tacize uğradığını yazmış fakat hiçbir kaynak belirtmemiş. Doğudaki bazı kadınların sokağa bile izinsiz çıkamadıklarını yazmamış ama. Bu bakımdan yazarı bahsettiğim "özgür" kadını çekemeyen kadın olarak gördüm. Her durumda batılı kadın yerden yere vurulur, sözde sürünüyordur fakat onun malına, servetine, gece istediği saatte istediği yerde olabilmesine, yediğine içtiğine seviştiğine kimsenin karışmamasına vurgu yapılmaz, bunlardan bahsedilmez nedense. Kitabın az da olsa doğru bulduğum yeri vardı. Örneğin cinsel özgürlüğün bazen pahalıya mal olacağının farkındayım. Korunmasız ilişkilerin, çok sık eş değiştirmenin toplum için yararsız olacağının herkes farkında fakat bunun için kadınların özgürlük alanlarını sınırlandırmak gerekmiyor. İnsanları bilinçlendirmek, küçük yaştan itibaren bunun eğitimini iyi vermek gerekiyor. Kitabı dediğim gibi yarım bıraktım, okuyana bir şey katmayacağını düşündüğüm bir kitap. Sokaktan herhangi bir insanı çevirseniz aynı bilgileri (!) edinebilirsiniz. Gerçeği arayan genç kızlar kesinlikle başka kitapları okumalı.
Gerçeği Arayan Genç Kız
Gerçeği Arayan Genç KızGülay Atasoy · Nesil Yayınları · 200242 okunma
··
186 görüntüleme
Neşe okurunun profil resmi
Çoğumuzun düşünceleri ve hislerine tercüman olmuşsunuz. Yüreğinize, kaleminize sağlık. Harika bir inceleme.
marie sklodowska okurunun profil resmi
Teşekkür ederim, hislerinizi ifade edebildiysem.
cathrinevuslat okurunun profil resmi
marie sklodowska
marie sklodowska
İnsanları sürekli belli kalıba sokmak isteyen,toplumu köhne duygu ve düşünceleriyle manipüle etmeye çalışan her yazarı ya da kitabı paylaşmaya devam ederseniz biz de sayenizde öğrenmiş oluruz..Bunu misyon edinmenizde olumsuz bir durum yok ki...Biz hala kadınlara karşı bile kadın-erkek eşitliğini savunmak zorunda kalan insanlarız bu toplumda...Bırakın cinselliği biz daha duygularımızı açığa vururken bile utanmamız gerektiği empoze edilmeye çalışılan bir halkız...Bu konuda hala konuşmak,yazmak,çizmek bile benim onuruma dokunurken bir de bundan rahatsız olan hemcinslerimize karşı çok iyimser olamıyorum...Ruhun cinsiyeti olmaz,hepimiz insanız....Kadın-erkek eşitliğinden bahsetmek zorunda bırakıldığımız için şu anda isyan ediyorum...Erkeklerin,yasaların,toplumun özgür kadınlara tahammülsüz olmasının sebebi: Baskı altında olan,özgür olsa da duygularını bastıran bütün kadınların ötekileştirdikleri özgür kadını en başta kendilerinin acımasızca yargılamalarıdır...Mutlu,özgür,kendini ifade edebilen her kadın tehdit gibi algılanıyor...Bizim önce kadınlarımızı duygu,düşünce,kıyafet özgürlüğü vb.konularda eşit olduğumuza inandırmamız gerekiyor...İlgilenmemiz ve düzeltmemiz gereken onca sorun varken konunun dönüp dolaşıp burada düğümlenmesi manidar değil mi?Belki de bu konu bizim toplumumuzun ilk sorunu olmasaydı diğer konular da daha az çabayla çözülebilecekti...Bu konunun dışında toplumumuzdaki bazı baskıcı ailelerin kız çocuklarına gelenek -görenek diye yutturulan kavramların da etkisi var ama insanlar yüzyıllardır hiç mi isyan etmez ya?Gerçi isyan edenlere de neler olduğunu biliyoruz....Bu satırları yazarken bile sinirleniyorum,bunları yaşayanları ve ezilenleri düşünemiyorum...Öyle bir dünya olsun ki ''özgürlük-eşitlik''konularını gündeme bile getirmeye gerek olmayan bir toplum olalım...
marie sklodowska okurunun profil resmi
Haklısınız kesinlikle, teşekkürler güzel yorumunuz için..
Ayşe* okurunun profil resmi
Marie’cim senin alıntıları görürken ben cinnet geçiriyordum iyi ki yarım bırakmışsın. Söylediklerine harfiyen katılıyorum, ağzına sağlık.
marie sklodowska okurunun profil resmi
Teşekkürler Ayşe, ben de cinnet geçirmeden bırakayım dedim :)
İmge okurunun profil resmi
Düşüncelerinizi paylaşıyorum ama bu düşünceleri bir misyon gibi devamlı önümüze çıkarmanızı çok anlayamıyorum. Sevgiler💜
marie sklodowska okurunun profil resmi
O da benim kusurum olsun, teşekkürler ❤️
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.