Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

229 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
12 Mart muhtırasına "içeriden" bir bakış
İklim hüzün iklimiydi, ama anahtar sözcük umuttu... Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu kitabı gazetelerde yazdigi cezaevi anilarindan olusuyor Sevgi Soysal'ın. 12Mart'tan sonra yaşanan toplumsal ve psikolojik travmaları cezaevi penceresinden anlatmış Sevgi Soysal. Sıkıyönetim idarecilerinin, askerlerin, polisin, halkın ve en dayanılmazını yaşayan siyasi tutukluların içinde bulundukları hâlet-i rûhiyeyi... Çok iyi psikolojik tahliler yapmış ilgililere... Daha önce Kristin Hannah'nın Bülbül kitabinda Fransız halkına ve Yahudilere Hitler ve ordusu tarafından yapılanları okuduğumda hissettiklerimi paylaşmıştım bir arkadaşla. İlk söylediği şu oldu: "Ama Yahudiler de zulmediyorlar" Evet İsrail Terör Örgütü ciddi anlamda bir "zulüm" uyguluyor su anda, özellikle de Müslüman toplumlara. Ama bu hiçbir zulmü meşru kılmaz. Zulüm zulümdür, kime yapılırsa yapılsın. Acaba bu millet acıyı bile kutuplaştırmamayı ne zaman öğrenecek? Acının rengi, dili, dini, ırkı, ideolojisi yoktur. Benden olana yapılınca "zulüm"; benden olmayana yapılınca "meşru" olamaz. Zihniyetlerimizde önce bunu halledebilsek keşke... Kitabın son bölümünde Edip Cansever'in Aşklar İçinde şiirinden bir kısmı alıntılamış Sevgi Soysal, eşi Mümtaz Soysal'a Yıldırım Bölge'den sivile nakledilmeden önceki son mektubunda... Ve yine aynı şairin iki mısrasıyla bitiriyor kitabını: 《Ben her şeyin bir bir yok olmasına o kadar çok alıştım ki. Ve her şeyin yeniden bir bir var olmasına o kadar alışacağım ki.》
Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu
Yıldırım Bölge Kadınlar KoğuşuSevgi Soysal · İletişim Yayınları · 2012350 okunma
·
34 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.