Bay Palomar 1K'daBay Palomar ‘ın gözlemlerine müteakip sorgulamalarına da tanıklık edeceğiniz öykü kitabıdır Calvino ‘nun bu eseri. Ana karakterin ismi de ABD'nin Kaliforniya Eyaleti'ne bağlı San Diego yakınlarında bulunan Palomar Dağı'ndaki bir rasathaneden geliyormuş. Özetle yazarımız, ünlü bir gözlemevinin isminden esinlenerek Bay Palomar’ı yaratmış diyebiliriz.
Yazarımız Bay Palomar’ı şu sözler ile tanımlıyor: Biraz miyop, dalgın, içedönük olduğu için genellikle gözlemci olarak tanımlanan insan tipine girmiyor yapısı. Oysa kimi nesneler özenli ve uzun bir dikkat istercesine hep karşısına çıkıyorlar. Neredeyse farkına varmaksızın bunları gözlemlemeye koyuluyor ve bakışı bütün ayrıntılar üzerinde dolaşmaya başlıyor ve onlardan ayrılamıyor artık. Bay Palomar, bundan böyle dikkatini bir kat daha arttıracak ve ilk olarak nesnelerden kendisine ulaşan bu çağrıları kaçırmayacak; sonra da gözlemcinin etkinliğine hak ettiği önemi verecek yapıda bir araştırmacıdır.
Bay Palomar ’ın gözlemleri her ne kadar betimleme amacında olsa dahi içsel ve düşünsel sorgulamalarla diğer gözlemlerden ayrılıyor demek mümkün. Yazarın bazı hususları tanımlamak için; doğanın düzenini ve düzensizliğini, gerekliliğini, olanağını ve sonsuzluğunu, sessizliğini ve bunların söz olmasını ele aldığını görüyoruz. Bay Palomar özelinde baktığımız vakit en önemli olayın sessizlik ve sözde olduğunu fark edebiliriz diye düşünüyorum. Nitekim Bay Palomar ‘ın karakteri dış görünüş olarak suskun, diğer yandan dilbilimsel olmayan yönüyle “Dünya’nın Yorumuna” yoğunlaşıyor.
Yorumlamalar için bol bol geziyor Bay Palomar, bir bakıyorsunuz sahilde dalgaları gözlemliyor, kafanızı çeviriyorsunuz taraçada kuşlara odaklanıyor sonra bir dönüyorsunuz, bir gezide tarihi tapınaklarda incelemeler yapıyor. Bu nedenledir ki yazımlar "Bay Palomar Sahilde", "Bay Palomar Taraçada" şeklinde ayrılmış. Gözlemler parçadan bütüne ya da bütünden parçaya yöntemi ile ele alınıyor. Neden bu şekilde söylemde bulunuyorum çünkü Bay Palomar parça parça örneğin denizde oluşan dalgalardan evrene dair çıkarımlarda bulunmaya çalışıyor.
İçerik pek ilgilinizi çekmiyor olabilir hoş benimde çekmedi fakat yazarın düşünce yapısını ve vermek istediği mesajları algılamak okurun artıları olacaktır düşüncesindeyim. Zira evreni doğru gözlemleyebilmek için öncelikle kendine yolculuk yapmalı ve kendi benliğini tanımalı mesajı bile okumanıza vesile olacaktır.
Son olarak nesneler ile insanın duygusal ilişkisi de bolca irdeleniyor. İnsan – insanın algıladıkları – dış kaynaklar çerçevesinde dönen düşüncelerin ve sorgulamaların farkındalığında olabilmek adına okunmalıdır diyorum.