Gönderi

355 syf.
·
Puan vermedi
"Daha başlamadan yüz yıl önce davayı kaybetmiş olmamız demek kazanmaya çalışmayacağız anlamına gelmez." Sayfa 99. Bu alıntı ile başlamak istedim. Kitabın konusu kısaca şu. Siya ve beyazların yaşadığı kasaba ve siyahilere takınılan yargılı tutumlar. Roman ufak bir Güney Amerika Kasabasında geçiyor. Anlatıcımız ufak kız. Bir abisi var. Babası biraz yaşı fazla olan bir avukat. Annemiz anlatıcımız kızımız ufacıkken vefat etmiş. Bazı şeyler aniden olmaz. Bazen milim milim ilerlenir bazen de ufacık adımlarla. İşte böyle bir durum vuku olur. Avukat babamız bir zenciyi savunacaktır mahkemede. Fakat o zamanlarda zencinin beraat ettiği görülmüş şey değildir. Kasabalının da aileye cephe alması cabası. Her şeye rağmen babayı çok sevdim ve bu sevgi sanırım duyduğum saygıdan ileri gelmekte idi.Çocuklarıyla iletişimine bayıldım. Çocukları biraz kıskanmış bile olabilir. :) Ufak kızın anlatımı çok hoştu. Abisi Jem ve arkadaşı Dill de doğrusu süperdiler. An gelir çok genel bir şey de olsa kendine özgülük sezince o şey inanılmaz hissettirir. Sanırım kitap bunun en güzel örneği. Sayısız siyahı hakkıyla ilgili kitap yazıldı muhakkak da böyle içteni pek yok. Bazı şeyler de okuyucuya kalsın diyorum ve okumanızı öneriyorum. Kabul başı biraz sıkıcı idi. :)
Bülbülü Öldürmek
Bülbülü ÖldürmekHarper Lee · Sel Yayınları · 201472,6bin okunma
·
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.