Gönderi

Jose
Kadının yok, ne söyleyecek sözün, ne sevgin kaldı, ne içki içebilirsin artık, ne de cıgara, tüküremezsin bile, gece soğuk, gün doğmadı, ne otobüs geldi, ne de ütopya, gülen kimse yok, her şey sona erdi, her şey çekip gitti, her şey çürüdü, şimdi n'olacak, José? Şimdi n'olacak, José? Tatlı dilin, şölenlerin, perhizlerin, o ateşli anların, raflardaki kitapların, altın çıkan madenin, camdan giysilerin, anlaşılmaz sözlerin, nefretin, şimdi n'olacak? Elinde anahtar kapıyı açmak istiyorsun kapı yok denizde boğulmak istiyorsun, deniz kurumuş; Minas'a gitmek istiyorsun, artık Minas yok; José, şimdi n'olacak? Bağırabilsen, inleyebilsen, bize bir Viyana valsi çalabilsen, uyuyabilsen, yorulabilsen, ölebilsen... Ama ölmezsin sen, Sapasağlamsın, José! Karanlıkta tek başına, vahşi bir hayvan gibi kafa yormadan tanrılara, dayanabileceğin bir duvar bile olmadan, dörtnala kaçabileceğin bir kara attan yoksun yürüyorsun, José! José, nereye?
··
39 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.