Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

200 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
29 saatte okudu
Cin Ali'li Nietzsche Incelemesi
"Etkinliğimi artırmadan ya da doğrudan doğruya canlandirip(yaşamıma) bir şey katmadan bana yalnızca bilgi veren her şeyden nefret ediyorum." Goethe * Resim-1: i.hizliresim.com/5NN5qA.jpg Nietzsche kitabın başında insanın dünden bugüne ve halen üzerinde kafa yorduğu ve ilelebet de yoracaği 'mutluluk' konusuna değinmektedir. Mutluluk hakkında herkesin belli standartları vardır. Ancak üzerine iyi düşünürsek gerek mutlu olduğumuz anların adeti ve süresi mutsuz veya nötr geçirdiğimiz anlara ve bu anların süresine göre oldukça az ve kısadır. Peki neden? Resimdeki sayın Cin Ali de bunu sorgulamktadir. Koyun örneği ile verdiğim hayvanları gözlemlersek -eğer av olmadilarsa- gayet mutlu gözükürler Cin Ali'ye. Hayvanların ister av olsun ister avlansinlar isterse merada yaylansinlar, onları izlediğinde Cin Ali'nin içinde huzur ve dinginlik uyanır. Ardından da hayranlık... Nietzsche işte Cin Ali'nin neden böyle hissettiğini açıklıyor. Çünkü Cin Ali'nin koyunu için sadece o 'an' vardır. Geçmiş veya gelecek bunlar ya yoktur ya da varsa da atom altı parçacıkları gibi bir orda bir burdadir; haliyle koyunumuzun takip edemeyeceği bir haldedir. O sadece "mee!" der ve gevis getirmeye devam eder. Eğer hatırliyorsa da bir anlık sürer ve hemen onu unutur. Evet, unutabilmek ve Heraklietos'un ırmağında yüzebilmek... Cin Ali'nin koyunu umarım yüzmeyi biliyordur. * Resim-2: i.hizliresim.com/lQQaXb.jpg Tarih birçok insanın ilgi konusudur. Eğer okullarımızda fazla detaylı işlenmemiş olsa, bu ilginin daha çok olacağını düşünmekteyim. Peki bu tarihe insan ne şekillerde yaklaşır? Nietzsche, insanların tarihe üç şekilde yaklaştığını düşünmektedir: Anıtçı, Koruyucu(Eskicagci) ve Eleştirici yaklaşımlar. ● Koruyucu Yaklaşım: Görselde sol tarafta elinde muhtemelen sıkı bir Diriliş Ertuğrul dizisi izleyicisi olan Cin Ali'miz, fırsat bu fırsat hemen börk ve oyuncak kılıç yapip bunlari satalim ve bu dizinin fanatikligini fırsata çevirelim fikrindeki akıllı bir sanal alışveriş sitesinden aldığı oyuncak kılıçla, Diriliş Ertuğrul'un yeni bölümünü izlemektedir. Bu yaklaşımdaki kişi, varlığını korumak ve anlamladirmak için sürekli tarihe muhtaç konumdadir. Bunla birlikte tarih anlayışını belli bir kalıba sokmustur ve ona herhangi bir zarar gelmemesi için bu 'kaliptaki tarihi'ni herkesten korumaya çalışır. Ona en ufak toz kondurmaz. O mükemmeldir, en ufak bir hata, küsür yoktur onun üzerinde. Mesela soldaki Cin Ali'miz(Diriliş izleyen herkesi kastetmiyorum) için 3. Osman dahi büyük bir padişahtir ve hatta bütün padişahlar birer evliyadir. Özellikle de 2. Abdülhamid bu konuda en üst seviyedir, onun hakkında zaten laf edenin kellesini elindeki oyuncak kılıçla hemen kesiverir. Bu Cin Ali'mizin bir yerde ayakta durduğunu düşünün. Durduğu toprağın altında ise 'evliya padişahlarinin' olduğunu düşünün. Bunların hepsi Cin Ali'mizi toprağa sımsıkı çekerler. Cin Ali'miz sağa da sola da dönemez ve hep tek yöne bakar. ● Anıtçı Yaklaşım: Bu yaklaşımdaki insanlar büyük işler yapmak isterler. Bunun için tarihi ele geçirirler. Geçmişlerini bunun için ele alırlar ve de yer yer fazla kurguya kaçarlar. Görselde ortadaki Cin Ali'miz doğrudan geçmişe bakar ama baktığı geçmiş onun yapmak istediği büyük işlerin temeli ve de dayanağı olması için çoğunlukla kendi kurgusudur ya da bilinçli olarak yaptigi algida seçiciliginin ürünüdür. Ancak bu kurgusuna kendisini fazla kaçırinca arkasında yani günümüzde uzaya atılan roketi kaçırmış olur. ● Eleştirici Yaklaşım: Bu yaklaşımdaki insan ise sağdaki Cin Ali'miz gibi kafası biraz karışmıştir. Diğer iki yaklaşımda olsun ve genel olarak tarihte, hayatında bırtakim yanlıslarin olduğunun farkındadır. O, doğrudan gunumuzdedir ve 'Neden?' diye sorar. Ancak gereksinimlerini yeterince iyi şekilde belirlemeden salt 'neden' sorusuna odaklanirsa o da tarih hakkında yanilgiya düşmüş olacaktır. * Resim-3: i.hizliresim.com/p55Z7n.jpg Nietzsche, Ortaçağ'dan 'Memento Vari' ve Yeniçağ'dan da 'Memento Viva' seslerinin yükseldiğini söyler. Ortaçağ 'Ölümü Anımsa!' diye seslenir insana, Yeniçağ ise 'Yaşamı anımsa!' diye. Gorselimizde soldaki dini simgeleyen Cin Ali'miz ve temsil ettiği din olgusu için son baştan belirlenmiş, bu ortadaki Cin Ali temsilindeki insanlığa önceden haber verilmiştir. İnsan artık son sahnede yaşamakta ve her an kiyametin veya son için ne buyrulmussa onu beklemektedir içten içe. Hep bir son olma duygusu içindedir. Din bu özelliğinden dolayi, Nietzsche'ye göre, yeniliğe ve özgür düşünceye kapalıdır ve ona karşıdır. Yeniliği istese de zoraki olarak ister ve onu kendi 'kurban'i olarak kullanmanın yollarını arar. Bazen dini doktrin tek başına yeterli gelmez ve o zaman da 'Şanlı Atalarin gibi..' diye başlayan tarihselcilik de Cin Ali'mizin üzerinde etkili olmaya çalışır. Yani din insana, 'Ölümü anımsa!' diye bağırir. Sağ tarafta ise bilimiyle ve sanatiyla(Nietzsche açısından özellikle sanatıyla) yani tüm yeniliği ve özgür düşünceleri ile yaşam 'Yaşamı anımsa!' diye ortadaki Cin Ali'yi çağırır. * Resim-4: i.hizliresim.com/XbbOvo.jpg Az önceki gorseldeki açıklamalarimdan dolayi Nietzsche'nin bilime hiç eleştiri yapmadığı ve onu çok savunduğu şeklinde bir yanilgiya düşmüş olabilirsiniz. Hayır, böyle bir şey yok. Nietzsche'nin felsefesi Heraklietos'un oluş felsefesini temel alan bir felsefedir. Buna göre her şey akış halindedir, aynı nehre iki kez girilmez ve nehre giren de aynı kişi olmaz zaten... Ancak Nietzsche eğer bir insan bu oluşa kendini çok odaklarsa, Heraklietos'un gerçek öğrencisi gibi evinde hiçbir şey yapmadan oturması gerektiğini ifade eder. Ancak Nietzsche evinde oturacak bir insan değildir. O hayatı evetler ve her şeye karşın mücadele etmekten, akış içinde bir insanın kendine bir amaç bulması ve bunun için çabalamasi taraftarıdir. Bu noktada tarihin de bir akış olduğunu söylemeliyiz belki de. Her şey yaşanmış olsa da onun hakkındaki insan yorumları birbirinden farklıliklar taşır. Zaten insanın da birazdan açıklayacagim üzere akışın içinde dengeyi bulup amacına doğru yürümesi gerekir. Bunu yaparken ise insanın önceliği içinde bulunduğu an olmalıdır. O an icin gereksinimlerini belirlemeli, buna göre tarihe yaklaşmali ve geleceği yaratmalidir. Bilim ise akışa soğuktur. Bilim belirlilik ve netlik ister. Gorselimizdeki bir dengedir. Tarihsele yani tarihselligin insan üzerinde olası yaratacağı tehlikelere karşı kurulması gerekilen dengedir. "Tarihsele karşı olan çare tarihdışı ve tarihüstüdür..." der Nietzsche. Nietzsche'nin tarihdışıligini gorselimizde, unutabilmesi ve hayata sınırlı bir bakışı olan koyunumuz(hayvanlar) temsil etmektedir. Tarihüstücülüğü ise, insanın gözünü oluştan ayırıp yaşama bakmasını sağlayan din(insana belli duygu ve amac sağlayabiliyor ama doğasınin zararlı bir etkisi de mevcut o da yukarıda belirtildi) ve sanatı temsil eden imamimiz ve de ressam Cin Ali'miz temsil etmektedir. Nietzsche'nin din ve sanatla çelişen dediği ve cok hizli geliştiği için insanın dengesini yitirmesine neden olabileceği ama bunla birlikte de özellikle dinin olası zararlı etkilerine karşı da duran bilim ise arkada hem güvenlik önlemi olarak hem de kendi kendine tehlike olusturmamasi için de diğerlerine tutunmaktadir. * "Bana önce yaşamı verin, ben size ondan bir kültür yaratayim!" der Nietzsche. Ve insanı içinde bulunduğu yaşamdan ve özellikle o andan koparacak olan her şeye karşı elinde çekiciyle beklemektedir ve birbir kafalarına vurmaktadir. Din, bilim, tarih... Fark etmez. İnsanın kökü olduğu duygusuna ve bunun varlığına ihtiyaç duyduğunun farkındadir. Ancak önce yaşamayı öğrensin insan, o anda olduğunu geleceğe yürüdüğünü bilsin. Neye ihtiyacı olduğunun farkında olsun. Tarihe ondan sonra ve bu bilinçle yaklassin. Her şeyden önce de Delphi Tapinaginda yazdığı üzere "Kendini tanı"sin. Nietzsche içinde bulunduğu yüzyılın(zamanin) bir kaos çağı olduğunu düşünmektedir. Bunu bir nevi fırsata çevirmek lazımdır. Kendi gereksinimlerini belirleyip, tarihe olduğu gibi yaklaşıp, kültürü bir süs olmaktan kurtarıp kaostan düzen cikarmalidir aynı Yunanlılar gibi diye düşünür Nietzsche.
Tarih Üzerine
Tarih ÜzerineFriedrich Nietzsche · Say Yayınları · 1998694 okunma
··
213 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Samet Ö. okurunun profil resmi
Nietzsche'yi dağlardan tutup ovalara indirmişsin hocam :) Anlamak güzel de, anlatmak asıl marifet. Mizahın gücü, çizimin akılda kalışı. Önemli iki araç. Çok iyi özetlemişsin, emeğine sağlık.
Kaan okurunun profil resmi
Teşekkür ederim hocam. Begenmene sevindim :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.