Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

304 syf.
10/10 puan verdi
Kitap İnsanı Anlatıyor
Ruhumun yaralı olduğu bir zamanda okudum Mustafa Ulusoy’un kitabını. Bildiğim konuların bilmediğim yönünü okuyarak terapi aldım desem yeridir. O koltuğundaydı. Penceresi açıktı. Kulağı bendeydi. Ve dinliyordu. Ben ise orada benden önce gelip seanslara katılan herkeslerden bir parça az az kendileriydim. Her çözüm, ya da çözüm için uzatılan bütün ipuçları şimdi benim elimde. Anlayacağınız seans ücreti ödemeden terapileri bedavaya getirmiştim. Kitabı ne zaman aldım bilmiyorum. Belki bir yıldan uzun süredir kitaplığımdaydı. Bundan üç ay önce okumak için ayırmış ve birinci bölümün yaklaşık yarısına gelmiş ve sonra araya işlerim girmiş, kitap da âlemimden çıkmıştı. Birkaç gün önce baktım okunacak kitaplarımın arasından bana göz kırpıyordu. Kaldığım yerde, okurken notlar aldığım kâğıt duruyordu. Bu kitap sayesinde Ayşe Şasa’yı tanıdım desem yeridir. “Ayşe Şasa’nın Yolunu Gözlediği Helvacı” yazısını okurken çok etkilenmiş, Ayşe Şasa hakkında bende bir merak uyandırmıştı. Bu kitap, Ayşe Şasa’nın Bir Ruh Macerası kitabını kendisinden önce okuttu. O derece kısa ve etkileyici bir yazıydı. “Sarılmak” yazısında muhatap direk bendim. Kaderin bir cilvesi ki babama hiç sarılamamıştım. O da bana sarılmamıştı. İnsan yaşamadığını yaşatamıyor da. Bir baba olarak çocuklarımla ben de bunun sıkıntısını çokça yaşamışımdır. “Bilmediğimizi nasıl uygularız? Bilmediğimiz bir şarkıyı nasıl söyleriz?” “Gücüm yetse tüm anne babalara sesimi duyurmak isterim.” diyor yazar: ‘Çocuklarınıza sarılın, çocuklarınıza sarılın!’ Kitap insanı anlatıyor. Bizi, bizden birilerini. Her gün yaşadığımız problemleri. Hayatın içinde gözden kaçırdığımız mucizeleri. Çözümsüz sandığımız ama çözümün bir tık ötede olduğu hikâyelerimizi. “Ölen ve öldüren, giden ve gelen, acıkan ve doyan, bitimli ve arzulu. İsyan eden karşı çıkan, tutkulu, şehvetli, doğru ve yanlış arasında sıkışan”ların hikayesini. Yani bizi. Yazar çözümleri bize dikte etmiyor. Üst perdeden konuşmuyor. Alabildiğince samimi. Alabildiğince doğal. Yaşadığımız, içinden çıkılamaz dediğimiz problemleri yazarla birlikte çözüyoruz. Daha çok sohbet havasında, parçadan bütüne doğru yolculuk yapıyoruz. Son günlerde okuduğum en güzel kitaplardan biriydi. Deneme tarzında yazılmış, samimi bir dil kullanılmış, dört bölümden oluşmuş. Okumanızı tavsiye ederim. Merak edenler için dünyanın üç yüzü nedir onu da aktarayım: Birinci yüzünde dünya; yaratılan varlıklarda Allah’ın isim ve sıfatlarının tecellisinin öğrenildiği, tefekkür edildiği bir okuldur. Bu nedenle dünyanın birinci yüzü gayet güzeldir; nefrete değil, aşka lâyıktır. Dünyanın ikinci yüzü ise ahiretin tarlasıdır. Burada yerine getirdiğimiz kulluk vazifesi sayesinde, sonsuzda mutluluğu kazanıyoruz. Bu sebeple dünyanın ikinci yüzü de güzeldir, sevilmeye layıktır. Dünyanın üçüncü yüzünde şer vardır. Allah’ı ve ahireti unutturan günahlar vardır. Nefis vardır, şeytan vardır. İmtihan vardır. İşte dünyanın bu üçüncü yüzü zararlı ve faydasızdır, fânidir, zâildir, elemlidir, aldatır.
Dünyanın Üç Yüzü
Dünyanın Üç YüzüMustafa Ulusoy · Timaş Yayınları · 2015854 okunma
·
20 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.