İnsanların akıl almaz fakirliğini adeta sizi suçlarcasına yüzünüze vuruyor kitap. Çaresizlik ve yoksulluk... Daha fazla ne kadar olabilir derken topuğu çıkmış çizmeyi başka çaresi olmadığı için onu sürüyerek giyip işine giden memurdan, ceketinin düğmeleri insanların içinde koptuğu an utançtan yerin dibine girenlerden bahsediyor. Ve tabii kendisinde bahsettiğim insanlarla sırf bu yüzden dalga geçme hakkını bulan insan(!)lardan. Dünyanın neresinde olursak olalım, bu hakir görülme, tepeden bakma, alay etme kesilmeyecek. Onlar ayakkabıdan, ceketten, ödenememiş kiralardan ve sürekli azar yemekten utanmamalı efendim! Biz utanmalıyız. Yerin dibine girip sonsuza dek oradan çıkmamalıyız.