Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Ayna deneyimi yaşadığında, çocuk iki açıdan düşünülebilir. Karşısındaki aynasal görüntüye hükmeden ve artık parçalanmış bedenin kaygısını geride bırakmış olan bir bütün-beden olarak zira artık kendisini bütün olarak görmekte, yaptığı her hareketin tanınmasını kendi imgesiyle yaşamaktadır, salt bağımlı bir yaratık olmadığını özerk de olabileceğini kavramıştır. İkinci olarak da çocuk artık her-yerdeliğinden, her an ilginin odağı olmaktan, bir-yerde olan, hep-ilgiyle yakın olmayan sonlu bir varlığa dönüşmüştür: böylece artık o bir-bedenin tutsağı haline gelir. Annenin sonsuz gücüne ve dolayısıyla kendisinin sonsuz bir kollanışına inanan bebek, bu mekansallık ve zamansallık ile, hareketin doğası ile şimdi sarsılmıştır. Daha da ötesi, kendisi olarak konumlandırdığı imgenin aslında bir yanılsama olmasıdır, orada bir oyun oynanmakta, bir hile yapılmaktadır: Bir görüntü hakikatin kendisiymişçesine oyunu devam ettirmekte, bu aldanış daha ilk kuruluştan insan benliğine sızmaktadır.
Sayfa 239-40, Volkan ÇelebiKitabı okudu
·
19 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.