Büyük bir umutla, istekle aldığım; okurken güzel bir hisle kafa karışıklığı yaşadığım, bitirdikten sonra da hayal kırıklığı yaşadığım bir kitap oldu. Nerdeyse her cümleyi iki kere okudum. Çeviri kötüydü, anlaşılması zordu. Yazar oldukça betimlemeli bir metin yazmış ama çevirmen bunun altından kalkamamış. Karmakarışık betimlemeli cümleler var. Acaba orjinali de böyle karışık mı diye merak ettim. Şuana kadar okuduğum hiçbir Japonca çeviriden memnun kalmadım malesef.
Kitabın tüm mecralardaki özetlerine, tanıtımlarına baktım. Ve apayrı bir şey bekledim. Okudukça "ee hani o anlatılan kişiler?" dedim. Kitabın tanıtımlarında "soylu bir delikanlının kendinden düşük seviyedeki bir kıza aşkı" ablatılıyor diyordu. Oysaki Satoko soylu, kökenli, son derece nazik bir aileden geliyor. İmparatorca yıllardır sayılan bir aile. Kiyoaki ise daha az soylu ama oldukça zengin bir aileden geliyor. Yani kız soylu erkek zengin. Nerdeyse 150 sayfa boyunca hani soyu düşük kız diye arandım. Yoktu. Hiç de olmadı öyle biri. Ayrıca ikinci hata "kitap kışı çok güzel anlatıyor, kışı anlatıyor vs vs" diyorlardı. Oysa kitapta en çok sonbahar ve ilkbaharı anlatıyordu. Hatta yazı, kıştan daha çok anlatıyordu.
++Bahçeleri, ağaçları anlatışı, kişilerin duygularının değişimleri ve mevsimleri anlatışı çok hoşuma gitti. Okurken kendini nazik bir Japonya havasında buluyorsun. İçine giriyorsun. Ama cidden okuması zor. Anlaması zor. Ayrıca tanıtımları okuyan birini hayal kırıklığına uğratacak bir kitap. Sonuç olarak 6 puan verdim. Serinin diğer kitaplarını okumayı düşünmüyorum zaten bu kitap tek bir roman olarak okunabilir yapıdaydı. Merak ettiğim başka bir şey kalmadı. Yazarın diğer kitaplarına bakacağım, uzun bir ara verdikten sonra. 
Bahar Karları 
Yukio Mişima
·
130 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.