Gönderi

920 syf.
·
Puan vermedi
·
19 günde okudu
Merhabalar. Bugün bitirmiş olduğum Don Kişot'u yorumlamak istedim hemen. [not:spoiler içerir] Şüphesiz hayatımda okuduğum en güzel romanlardan biriydi. Yapı Kredi Yayınları'ndan çıkmış, Roza Hakmen'in başarılı çevirisi ile iki ciltten oluşan mükemmel bir eserdi. Öncelikle size kısaca Cervantes hakkında bilgi vermek istiyorum, bir eseri okumadan önce eserin yazarı hakkında araştırma yapmanın gerekli olduğu kanaatindeyim çünkü bu şekilde eserde verilmek istenen mesajları daha iyi anlıyoruz. Cervantes 29 Eylül 1547'de doğmuştur. 22 Nisan 1616'da vefat etmiştir. İspanyol romancı, şair ve oyun yazarıdır. Ezcacı bir cerrahın yedi çocuğundan dördüncüsüdür. Cervantes'in ilk travması 15 Eylül 1569'da adam yaralama iddiası ile 10 yıl hüküm giymesi ve sol elinin kesilecek olması sebebi ile İtalya'ya gitmek zorunda kalmış olmasıdır. Çeşitli rivayetlere göre isim benzerliği sebebi ile bu cezaya çarptırıldığı belirtiliyor. İkinci travması ise II.Selim'in Kıbrıs'ı ele geçirmesi üzerine Papa V.Pius'in Osmanlılara karşı birlik çağrısında bulunması üzerine Cervantes Roma'daki İspanyol birliğine katılır. 7 Ekim 1571'de İnebahti Deniz Savaş'ında Osmanlı'ya esir düşmüş ve bu savaşta sol elini kaybetmiştir. 1575-1580 yılları arasında Cezayir'de esir olarak kalmıştır. Ailesi istenen fidyeyi sağlayınca serbest bırakıldı ve ülkesine döndü. Saraydan görev alamayınca düş kırıklığına uğradı ve o yıl La Galetea adlı romanını yayımladı. Aynı sene evlendi. Vergi memurluğu işine girdi fakat hesaplarda açıklık çıkınca hapse atıldı. Şimdi gelelim yaklaşık yirmi günümü alan Don Kişot adlı eserine. Cervantes bu romanını şövalyecilik romanlarını eleştirmek için yazmıştır. Don Kişot 50'lili yaşlarda kır saçlı oldukça bilgili asıl adı Alonso Quijano'dur. Şövalye romanları okumaktan aklını yitirmiş ve kendisini doğduğu yerin yani La Mancha isimli köyün şövalyesi ilân etmiştir. Yanına komşusu Sancho Panza'yı almış ve onu kendisinin silahtarı yapmıştır. Serüven peşinde koşmuş, kah üzüntülü kah gülmekten kırılabileceğimiz olayları yaşamışlardır. Don Kişot'un yel değirmenlerini dev olarak görmesi, koyun sürüsünü savaşa katılan insanlar olarak görmesi, hanı bir şato gibi, içindeki insanları da soylu insanlar olarak görmesi gibi olaylar yaşaması deliliğinin ne boyuta ulaştığını gösteriyor. Okurken eğlendiğim aynı zamanda çok şey öğrediğim bu kitap sadece şövalyecilik romanlarını eleştirmekle kalmamış, hak, adalet, hukuk, ahlâk, evlilik, yönetim gibi birçok konuya öyle güzel değinmiş ki her biri ayrı ayrı güzeldi. Aralarına sıkıştırılmış hikayeler de bir o kadar etkileyiciydi. Birinci kitapta Cardenio, Lucianda, Don Fernando adlı kahramanların başından geçen olaylar, ikinci ciltte dük ile düşesin Don Kişot ve Sancho Panza'ya oynadığı oyunlar, Don Kişot'un şövalyecilik dışındaki akıllıca konuşmaları... Cervantes bu romanında araya bir Magripli bir karakter sıkıştırıp kendi öyküsüne de yer vermiş, yaşadıklarını anlatmış. Romanda ilgimi çeken bir başka şeyde Türk ve Osmanlı kelimelerine sık sık yer verilmesiydi. O kadar çok şey buldum ki bu kitapta tuttuğum hangi notu yazacağımı bilemiyorum daha fazla spoiler vermek de istemiyorum. Müsait ve geniş bir zamanınız varsa eğer mutlaka alın ve okuyun. Puanım: 10/10
Don Quijote (2 Cilt Takım)
Don Quijote (2 Cilt Takım)Miguel de Cervantes · Yapı Kredi Yayınları · 202223bin okunma
·
25 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.