Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

166 syf.
8/10 puan verdi
Küçük Burjuvaların Modern Dünya ile İmtihanı Üzerine Bir Deneme
Hani grup etkinliklerinde her şeyin suyunu çıkarma ile gerçekten güldürebilme iki sınırı arasında insanlara dair gözlemlediklerini muzip dille anlatan tipler vardır.Siz araç servis camından hızlı birer film karesi gibi değişen ağaç, ev, tarla sıradanlıkları ile aranızda saçma bir bağ kurmuşken o tip anlatmaya başlar ya grup üyesi ama o etkinlikte yer almamış diğer katılımcıların da tanıdığı kişinin tuhaflık gibi görünen farklılıklarını..İşte kitabımızın kahramanı Cemil’de böyle tuhaf adam hikayelerinin anlatılan kahramanı olmaya namzet ,muzip dille anlatıcının dilinde.. Mesela bir gün Cemil ev telefonundan numara çevirir,Fatma teyze çıkar(Ayşe ve Zeynep te olabilir isim hafızam iyi değildir amaaan nasılsa bu topraklarda Ayşe, Fatma, Zeynep en çok koyulan isimler ve aynı kapıya çıkar ben bu üçünü tek genel bir isim gibi algılıyorum ağaç, kedi der gibi..Beş gündür Cemil ve gözlemlerine maruz kalınca benimde tuhaflıklarımın dozu artmış olabilir, o nedenle inceleme okuru mazur gör beni) Ne diyordum Cemil bir numara çevirir Fatma teyze hattın diğer ucunda..Nasılsınlar iyimisinler bi akşam yemeğe gelinler sağol oğlumlar böyle düzenli arıyorsun sendeler filan, tel kapanır ,Cemil bu sefer daha dikkatli numaraları çevirir ve yöneticiye ulaşır fazla gazeteleri nasıl nerde değerlendirebiliriz diye sormak için..İşte Cemil böyle biri, düzenli dikkatsizlikleri olan bir adam.. Barış Bıçakçı’nın anlatım dili ve kahramanlarının algısından dünya ve eşya ve zaman arasında kurduğu fizik yasaları temelli bağ kitabı, sürükleyici, öğretici kılmış.. Barış Bıçakçı’nın daha önce de bir kitabını okumuştum Seyrek Yağmur olanı..O kitapda da hikayedeki adamımız fizik yasaları ile dünya ve zaman arasında bağ kuruyordu.Bir sözelci olarak Barış Bıçakçıyı tebrik ediyorum ben de Fizik üzerine bir kitap okuma merakı uyandırmakla kalmayıp fizik yasaları üzerine kitap okumaya başlamamı sağladığı için(Bundan sonra bir süre Cemili taklit edip ağzımdan çıkan herşeyi fizik yasalarına bağlayarak 1k da takılabilirim...) Mesela; Big bang teorisini ele alıyor önce tekdenlik vardı sonra bir hareketle tüm galaksilerin oluşmasına sebep patlamayla o tekdenlik ,parçalara ayrılıyor ,parçalar birbirini itiyor sonra çekiyor filan..Sen burdan tut, insan ilişkilerine bağla kadın erkeğinde itim ve çekim gücü olduğunu söyle tüm canlılar arasında big bang teorisinin izleri bağlantısını kur..İşte Cemil’in kafası böyle çalışıyor..Bence Cemil içine düştüğü ruh bunalımları ve anlamsızlık girdaplarından fizik yasaları ile korunuyor.. Şimdi merak ettim intihar edenlerin kaçı fizik yasalarını bilen sayısalcı zeka idi kaçı sembolik anlatımlarla dünya ile arasında bağ kuramayan sözelci zeka idi..(sonra bakarım bu alanda bir istatistik yapılmış mı diye.Şimdilik bende oluşmuş evet sözelciler arasında intihar oranı daha yüksek kanaatime inanmaya devam etmek istiyorum:) ) Cemil ,Sanayi İnkılabından bu yana toplu konutlarda yaşayan, fabrika bacalarından ya da meteoroloji ye müdahele eden bi takım depresyona sebep gazları salan, trafik, egzoz dumanlarını sanki bir tür sinekmişiz gibi üzerimize salan modern dünyada küçük burjuvalardan biri, birçoğumuz gibi öğretmen,doktor, mühendis, öğrenci, ofisgirl or ofisboy..Cemil ,modern dünya ya bir çoğumuz gibi edebiyatla, şiirle , aşkla tutunmaya çalışan küçük ama lüks konforların bağımlısı bir burjuva.. Ve aşk ve evlilik..Okuduğum hiç bir kitap yokki sonunda evlilik kurumunu gözümde zavallı olmaktan kurtarmış olsun..Kadın ve erkeğin kalbini kırıklıklarla dolduran bir kurum.Cemil de karısı Nazlı da birbirlerinin eşi oldukları halde aşık olmayı düşlüyorlar ve bu ihtiyaçtalar..Kitabın bir yerinden alıntısını da yapmıştım aslında..İnsan yoksunluklar içinde zinde kalıyor, arzularına ulaştığında pelteleşiyor diye..Evlilik kurumu aşk karşısında her zaman ama her zaman kaybetmeye mahkum.. Cemil bir gün toplu taşımada sürekli saatine bakan yaşlı ama sevimli bir ihtiyarla karşılaşıyor ve onu gözlem laboratuarında mercek altına alıyor(tabii ben bu satırları kitapta okurken Cemil şimdi bu ihtiyarcık üzerinde nasıl bir hayata dair anlam çıkarması konulu ameliyat yapıcak merakıyla okuyorum)sonra sevimli ihtiyar Cemile saati soruyor tabii tuhaf bir durum saati olan bir adam neden saatin kaç olduğunu soruyor.Cemil düşünüyor VARDIR ELBET BİR BİLDİĞİ!!!! Bakın bu vurucu cümleye dikkat edin ne güzel bir teslimiyet cümlesi, iki tarafı da zanlardan koruyan harika bir anlayış felsefesi.Bir anekdot okumuştum evini işini ailesini kaybetmiş sokakta rastladığınız bir adama nasıl ne oldu diye sormak yerine açlığın var mı yatacak yerin var mı diye sormak daha evla..Bizim kültürümüz aslında böylede ..Sana sığınana sorgulamadan tanrı misafiri muamelesi yapmak..Modern dünyanın burjuva insanı üzerinde sebep olduğu kaygılara kurban gitmiş bir geleneğiniz işte(ahanda yanımdan yürüyen bir kül tablası geçti midem kalktı,incelememi toplu taşımada yazıyorumda diğerleri gibi..) Kitaba dair anlatılacak çok şey var bence..Bu kitabı özellikle lise öğrencilerinin okuması gerektiğini düşünüyorum ve kitabın misyonerliği çalışmalarının gönüllüsü olacağımı buradan da Barış Bıçakçı’ya bildirmek isterim.Bence onun istediği de bu.İnsanlar bilimsel düşünce yapısını alışkanlık haline getirsinler istiyor.. Yazarın başka eserlerini okuma isteği uyandırmış, çıkacak kitaplarını gözleme gibi farklı ve daha önce hissedilmemiş bir duygu hissettirmiş, yazmak istesem bu biçimde ve bu türdeki durum, hadiseleri ve bana özel algılayışı bu şekilde yazardım diye düşündürmüş on numara bir kitap..Tavsiye ederim küçük burjuvalara.. Keyifli okumalar..
Sinek Isırıklarının Müellifi
Sinek Isırıklarının MüellifiBarış Bıçakçı · İletişim Yayınevi · 20213,489 okunma
··
155 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Gülcan Coşkun okurunun profil resmi
Barış Bıçakçı bir evsever. (Kendime yakın bulma sebeplerine bir yenisi de bu özelliği eklenebilir) Sinek Isırıkları’nın Müellifi’nde ki yazar Cemil karakteri ,Ankara Toplu konutlardaki dairesinde doktor eşi Nazlı’yı beklerken reçel kaynatır, salata yapar,eşi anahtarı çevirirken ona kapıyı açar:) Diğer öykülerinde de ev ortamı vazgeçilmez atmosferidir,edebiyat dünyasına kendi özelinden sır vermemesini bu evseverlik yönüne borçlu:)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.