Barış İnce yine kendi tarzını yansıttığı bir roman ile karşımızda. Hayali bir yerde geçen başta kaçış yolu, aydınlık olarak hissedilen bir ada iken kitabın sonlarına doğru kasvetli ve kendini tutsak hissettiren bir yer haline dönüşen bu adada sosyoloji okuyup bankacılık yapan Levent içsel bunalımdan dolayı işini bırakıp doğduğu büyüdüğü yere gelir ve bir mekan açar ve arkadaşı Rıza’nın isteğiyle arkadaş grubunu bu mekanda toplar ve bütün konuşulması gerekenler masaya dökülür. Karakterlerin gerçekçi olması bence çok iyiydi. Şişirilmiş, mükemmel örülmüş karakterlerden ziyade şaşırtmayan günümüzden karakterler mevcuttu. Ana karakterimiz Levent silik tipiyle, anlam arayışıyla, sessizliğiyle ve arkadaşlarının gözünde de ezik tipiyle ön plandaydı. Bu insanlar birbirleriyle olan sorunları tartışırken aynı zamanda birçok olaylar ortaya çıkmaya başlar. Adada ki cemaatler, gruplanmalar bunlarla bağlantılı şekilde cinayetler gizemini korurken Levent’in tüm bu olanlara bakış açısını okuruz. Bir okur olarak şeffaf bir perdeden bakabilen tek göz olduğumuz için olayları kavramak belki biraz daha kolaydı. Levent arkadaşlarına hep iç sesiyle cevaplar verdi. Arkadaşları Levent’in duygularını hiçe sayarak kırıcı ve sert bir şekilde eleştirdiler nazik olduklarını düşünselerde. Kitabın sonu açıkçası benim için sürprizdi tahmin edenler olmuş ancak ben olayları toparlamaya çalışırken, böyle bir son olacağını açıkçası tahmin edemedim. Sonunu bildikten sonra kitabı tekrar okuma isteği uyandı içimde. Barış İnce günümüz problemlerini harmanlayarak bize içi dolu güzel metinler hazırlayan bir yazar. Kalemi de inanılmaz akıcı ve sade. Bu son kitabı ise tam bir oturuşta bitirmelik bir tattaydı. Edebiyat ödülü de almış bir yazar olarak mutlaka 2 kitabınıda okuyun

SarsıntıBarış İnce · Can Yayınları · 2018790 okunma

·

4 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Melike Doğan