Dm kutusuna gelen mesaj
O: Merhaba, o kişi bendim.
Ben: Hangi kişi ?
O: Yorumunuzu okudum. Desteğiniz ve güzel duygularınız için teşekkür ederim.
Ben: Hangi yorum?
O: Gönderinin ss'ini atar.
imgyukle.com/i/R3LcAP
Yorum yaptığım iletinin bir kısmını aynı şekilde bir kısmını da özetleyerek anlatacam. İleti şöyle:
"2004 yılında Istanbul'da doğdum. Maddi sıkıntılarımız vardı. 3 yaşından itibaren babamdan psikolojik ve fiziksel şiddet görmeye başladım. 6 yaşındayken annemin en yakın arkadaşının ziyaretine gitmiştik. Bu kişinin 25 yaşlarındaki çocuğu bana tecavüz etti. Daha ilişkinin ne olduğunu bile bilmiyordum.(Burdan sonrası özet halinda anlatılacak) Daha sonra okula başlıyor. Anne baba ayrılıyor. Annenin yanında kalıyor. Spor salonuna gidiyor. Orda bir gün spor hocasının tecavüzüne maruz kalıyor. Daha sonra bu taciz ve tecavüzler devam ediyor. Bir gün boş bir derste basından geçenleri kağıda yazıyor. Kağıdı masada unutuyor. Bir arkadaşı görüyor kâğıdı ve bunu rehber öğretmenine veriyor. Anne okula çağrılıyor. Ama anne spor hocasının tecavüzüne inanmıyor. Kabul etmiyor. Daha sonra çocuğun psikolojisi de bozuluyor. Garip garip sesler duyduğunu söylüyor. Birilerini görüyorum diyor. "
Dürüm özetle böyle maalesef.
Galiba şaşıracağınız noktayı söyleme vakti geldi. Bu çocuk erkek!
Peki bu mesajın kitapla ne ilgisi var diyebilirsiniz. Kitapta Berber Hayri diye birinin idam hikayesi anlatılıyor. İstanbulda toplumun önünde yapılan son idamlardan biridir bu idam. Berber Hayri' nin hikayesi şöyle: Berber Hayri, ustasının tecavüzüne maruz kalıyor. En sonu dayanamayıp intikam almak için ustanın 6 yaşındaki oğluna tecavüz etmeye çalışıyor ve çocuğu boğup öldürüyor. Daha sonra da hakkında idam kararı çıkıyor.
Bu kitabı okurken aklıma sürekli mesajı atan çocuk geldi. Çünkü benzer şeyler var hayatlarında.
Kitabı okurken acı bir toplumsal gerçeğin daha farkına varmış oldum. Ne yazık ki erkek çocuklara da erkeklere de tecavüz ediliyor. Ve erkeklerde bu durum çok daha kötü. Kişi utancından kimseye söyleyemiyor. Belki de en sonu derdini anlatmadan, anlatacak kimseyi bulamadan intihar ediyor.
Peki bu kişiler neden söyleyemiyor? Çünkü toplumda ayıplanır. Çünkü "sen nasıl erkeksin diye" insanlar alay eder. Çünkü bu durum kullanılır.
Kitaptaki olayların büyük kısmı cezaevinde geçiyor. Bu durum okurken o zaman ki cezaevlerinin durumunu da görmenizi sağlıyor. Hapis yatmış biri olan Aziz Nesin cezaevi şartlarını ordaki insanların psikolojilerini ve dönen pislikleri merak uyandırıcı bir şekilde anlatıyor. Okurken aklıma Kemal Sunal'ın filimlerindeki cezaevi sahneleri geldi. Çünkü birbirine benzeyen yerler var.
Son olarak şunları diyeyim:
Bu kitap okuduğum ilk Aziz Nesin kitabı. Galiba okuduğum son Aziz Nesin kitabı da olmayacak.
Aziz Nesin okumaya https://1000kitap.com/Nordavind 'nin paylaşımları sayesinde karar verdim. 
Ebru Ince 'nin ve https://1000kitap.com/Nordavind 'in düzenlediği aralık ayında nesin okuyor muyuz etkinliğini görünce de aralık ayında Aziz Nesin okuyayım dedim. Öncelikle bu güzel kitabı tavsiye ettiği için Ebru Ince' ye teşekkür ediyorum. Aziz Nesin okuma kararını almamda etkili olan https://1000kitap.com/Nordavind' ya da çok teşekkür ediyorum.
Bu yorum görüntülenemiyor
Elinize sağlık Bünyamin Bey. Kitabın içerisindeki bir konuyu çok doğru bir bakış açısıyla ön plana çıkarmışsınız.
Bu sıralar sıkça çocuğun cinsel istismarı dosyaları ile karşı karşıya kalıyorum ve hiç de azımsanmayacak derecede bu suçun mağdurlarının erkek çocuklar olduğunu görüyorum. Maalesef bu ülkede tacizin/tecavüzün mağduru olarak kız-erkek ayrımı yapılmaksızın istismar suçu işleniyor. Birçok çocuğun, kız/erkek ayrımı yapmadan söylüyorum, maalesef ilk cinsel deneyimi taciz/tecavüz ile oluyor.
Hatta biraz daha ileri gideyim, çocuğun cinsel istismara uğradığını öğrenen diğer kişiler çocuğa şantaj yaparak ondan faydalanmaya çalışıyorlar. Ve hatta bu kişiler çocukların yakın arkadaşları bile olabiliyor. Konu çok derin bir konu yani. Neresinden tutsam elimde parçalanıyor. O yüzden içimi döktükten sonra burada yorumumu sonlandırıyorum...
Değerli yorumlarınız için çok teşekkür ederim :)) Dediginiz gibi konu nerden tutarsak elimizde kalıyor. Ne yazık ki bu durumun öğrenilmesi diğer insanların mağdur kişileri kullanmasına sebep oluyor. Bu çocuk bana mesaj atınca ne yapacağımı bilememiştim. Tek tavsiyem bir psikologa gitmesini söylemekti. Bu yüzden kitabı okurken aklıma hep mesaj atan çocuk geldi.
Galiba artık kimseye güvenmemek lazım. Çocukları akrabaların yanında bile yalnız bırakmamak lazım. Çünkü her yeni gün ayrı bir taciz/tecavüz vakasıyla karşılaşıyoruz. Bir çok kişi ise bu durumu söyleyemiyor. Ya utancından ya da toplum içinde aşağılanmaktan korktuğu için söyleyemiyor.
Bu yorum görüntülenemiyor
Öncelikle ben çok teşekkür ederim katılımın için .. sonrasında "Surname" gerçekten ayrı bir hikaye ve kitaptır benim için .. Aziz Nesin adı altında yazılmamış bile olsa başlı başına "evrensel " bir ders türk toplum ve hatta tarihi adına örnek bir belgedir. .. hem taciz ,tecavüz hem suçun karşıtı gelişen psikolojik "suça itim "ayrıca suçun "ceza" kesimi yani "idam" üzerine günlerce oturup konuşabiliriz ..
Derinden etkileyen ve içinden "hayat dersi " alabileceğimiz yeni kitaplarda görüşmek üzere .. çok sağ ol
Rica ederim :) Bu kitabı tavsiye ettiğiniz için ve böyle anlamlı bir etkinlik düzenlediğiniz için tekrardan teşekkür ederim.
Bazı kitaplar vardır ya. Okuduktan sonra etkisinden çıkamazsınız. O kitaplar çevrenize ve topluma olan bakış açınızı değiştirir. Farklı bir yerden bakarsınız. Hiç bakmadığınız açılardan topluma bakarsınız.
İşte bu kitapta beni fazlasıyla etkiledi. Topluma olan bakış açımı değiştirdi. Bazı şeyleri sorgulamamı sağladı. Bu kitap, etkilediği kadar da içimi acıttı. Berber Hayri' nin durumunda olan insanları ve daha bir çok şeyi düşündüm.
Son olarak bu kitap sayesinde Aziz Nesin' i tanımış oldum. İlkler unutulmaz derler. İncelemede de yazdığım gibi bu kitap okuduğum son Nesin kitabı olmayacak. O yüzden bu kitap hep aklımın bir köşesinde kalacak :)
2 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.