''Sonuç şu ki Farabi hem bir Türk idi, hem de Türk olmaktan gurur duyuyor, Türk gibi yaşıyor, Türk olarak dolaşıyordu. Hangi milletten olursa olsun Ortaçağ’daki her Avrupalı mütefekkirin eserini, Avrupa'nın müşterek medeniyet dili olan Latince yazdığı gibi, Farabi’nin de eserlerini, İslam dünyasındaki dinin ve medeniyetin ortak dili olan Arapça yazmış olması, onun milliyetine gölge düşürmez. ''