Adaletsiz, kötü bir dünyada yaşayan, daha çok genç olan Alex ve arkadaşlarının hikayesi Otomatik Portakal.
Aslında bu kitabın okunacaklar listeme nasıl girdiğini ve ne ara almaya karar verdiğimi hiç bilmiyorum. Bir baktım kitaplığım da var artık. Ve okumaya başladığımda da kendi kendime bunları sorguluyordum.
Kitabın anlatımı ana karakter Alex'in ağzından yapıldığı için argo bir dil kullanılmış. Ben bu dili bir türlü sevemedim kitabın başlarında, tam olarak beni ne beklediğini de bilemediğim için hep bir 'bitse de gitsek' diye okudum kitabı ilk 70-80 sayfasına kadar. Ki buraya kadar Alex'in aklınıza gelebilecek her türlü serseriliği yapabilecek bir insan olduğunu iyice öğreniyorsunuz. Hem de onun bakış açısından görüyorsunuz bunları.
Kitabın daha sonrası ise günümüz dünyasının insanın makineden çıkma robotlara çevirmeye çalışan düzenini sert bir dille eleştiren, bir insanı 'iyi' bir insan haline getirmenin kendi isteği dışında yapılmasının ne kadar doğru olabileceğini sorgulatan, yani iyiliğin insanın kendi seçimi olması gerektiğini vurgulayan gerçekten muhteşem bir kitap.
Demem o ki kitabın dili belki benim gibi size de çekici gelmeyebilir. Ama bırakmayın, okuduğunuza pişman olmayacaksınız.