Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

261 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Hasan Ali Toptaş, okurken kendimi başka yerlerde bulduğum, bazen kahramanlarının yerine kendimi koyduğum, bazen de cümlelerinin peşine takılıp bilinmeze ve karanlığa sürüklenerek kurtulmaya çalıştığım bir yazar. Kimi kitabında dümeni kırılmış gemi gibi farklı karalara savruldum durdum, kimi kitabında dünya gibi olduğum yerde sürekli döndüm, kimi
Uykuların Doğusu
Uykuların DoğusuHasan Ali Toptaş · İletişim Yayınları · 20141,282 okunma
··
167 görüntüleme
Selman Ç. okurunun profil resmi
"Gözünden Gözyaşı Yerine Taş Parçacıkları Dökülen Kızın Hikâyesi" çok tanıdık geldi :) Sen yeni kitabı daha okumadın değil mi? Uykuların Doğusunu yazarken aklındaymış demek ki bu yeni kitap :) Zaten yeni kitapta da Uykuların Doğusu'na atıf var. Acayip bir döngünün içindeyiz Uykuların Doğusu gibi ya başladığımız yere döneceğiz ya da döndüğümüz yerde başlayacağız :) Eline sağlık Murat.
Murat Sezgin okurunun profil resmi
Okumadım daha. Uykuların Doğusu'nda da Bin Hüzünlü Haz'a atıf vardı. Yaşam tekrarların da tekrarlarından oluşuyor :)
1 sonraki yanıtı göster
Eylül Türk okurunun profil resmi
Murat Hocam yine çok keyifli bir tahlil olmuş. Hasan Ali Toptaş'ın her eserinin ayrı bir kişiliğe büründüğü ve okuru başka bir şaşkınlık içinde kıvrandırdığı doğrudur.Özellikle ilk paragrafınızda ki tasvirlerinizi çok yerinde buldum :) Emeğiniz vefa bulsun, eyvallah 👏
Murat Sezgin okurunun profil resmi
Teşekkür ederim. :) şu sebeple sanırım : "Romanın temel özelliklerinden biridir; dünyayı günlük dil ile olduğu kadar, kendi biçiminin, mimarisinin yarattığı özel dil ile de yorumlar. Bu nedenle romancının, bu ikinci özel dille ayrıca uğraşması gerekir. Bana kalırsa, bir yazarın, her bir romanında ayrı bir mimari dilin peşinde koşması gereklidir, hatta, zorunludur. J.M. Coetze'nin, Hasan Ali Toptaş'ın, Orhan Pamuk'un her seferinde farklı biçimsel yöntemler denemelerinin altında bu zorunluluk yatar."
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.