Bir Harlan Coben romanınından ne isteyeceğinizi ve Coben'in size neleri vereceğini eğer ki bir Coben okuru iseniz fazlasıyla bilirsiniz. Bu romanında da yazar bize diğer romanlarında olduğu gibi kaybolan bir kişi üzerinden ilk sayfanın ikinci paragrafında konunun içine alıyor ve esprili, eğlenceli diyaloglar ile okuru heyecanın içine katıp kafamızda yüzlerce soru işaretini merak içinde uyandırıyor. Yine diğer tüm Bolitar serileri gibi Amerika'nın TV dizilerine ve filmlerine bolca göndermelerin olduğu tamam şimdi olayı çözdüm derken arka arkaya kroşeler yercesine ters köşelere düştüğümüz heyecanlı bir roman.
Coben romanlarının bana göre en büyük eksikliği okuduktan 1 - 2 ay sonra final ile hatta gelişme bölümü ile aklımda fazla bir şeylerin kalmamasıdır. Ben okuduğum Coben romanlarına dönüp baktığımda tek diyebildiğim "Çok heyecanlı çok güzel bir romandı" şeklinde kısa cümleler olabiliyor ve tasvirlerimiz o kadar az ki acaba kaç kişi Bolitarı uzun boyu ve Win'i ıslak bir şekilde geriye doğru taranmış sarı saçları ve çok defalarca giydiği beyaz takım elbisesi haricinde düşünebiliyor merak ediyorum.