Gönderi

67 syf.
·
Puan vermedi
Toplumda ket vurulan çok şey var sanırım. Bazı biyolojik gerçeklerimiz var. Hepimizin gerçeği bunlar ama hepimizin sakladığı, ayıp gördüğü, üzerinde konuşulmaya değer olmayan şeyler. Bu yüzden çoğu zaman özellikle cinsel konularda eksiğiz . Yapılmaması gereken şeyleri kimse bize anlatmadığı için bilmeyiz. Bu yüzden çoğu çocuk istismara uğradığını bilmez. Kendi rızası dışında biri ona dokunursa bunun suç olduğunu bilmez. Gururu, namusu , hayatı, sevinçleri, masum çocukluğu elinden alınmıştır ama bilmez . Bilmez işte ne kadar önemli. Bu yüzden aşık olduğu adamın ilerde onu kabul etmeyeceğini bilmez mesela. Kızın suçu olmadığını bilir ama kabul etmez. Kabul etmek doğru değil çünkü, öyle öğrettiler, öyle söylendi. Şşşttt der aşağılık insan , bu bir oyundu, kimseye söyleme. Söylersen öldürürler beni. Küçücük bir çocuk, ailesinden birinin ölmesini istemez ki. Mutlu bir yuvası vardir o adamın , çocukları, onu çok seven eşi. Ya söylerse de onlar artık mutlu olmazsa. Ya o çocuklar söylediği için ondan nefret ederlerse. Ya kendi ailesi de onu suçlarsa. Ya o sıcacık aile artık olmazsa. Mutlu olduğunu düşünüyor o yuvanın. Ama mutlu bir yuva olmadığını çok sonradan fark ediyor. Yine pişmanlık, keşke keşke susmasaydım diyor o an. Çünkü mutlu olduğunu düşündüğü yuvada acı çeken bir kadın daha olduğunu çok sonradan öğreniyor. Her şeyi saklıyoruz . Herkesten. Susuyoruz , çünkü susarsak daha güzel olur her şey diye düşünüyoruz. Kimse mutlu değil . Halbuki konuşsak , dertleşsek , açsak kanayan yaralarımızı göstersek, daha mutluyuz , daha rahatız. Olması gereken de bu. İşte Tezer Özlü'nun yaptığı tam olarak böyle. Susmuyor. Çok açık , çok gerçekçi, alkışlanacak bir cesaret. Bu yüzden Türk edebiyatının gamlı prensesiydi o . Herkesin sustuğu gerçeklerden bahsediyor. Kendi gerçeklerini anlatıyor. Belki yaşarken çevresindeki insanlar ona kötü kelimeler kullanmışlardır ama ne önemi var. Bizim , herkesin bildiği şeyleri anlatıyor o . Akıl hastanesinde geçirdiği günleri var çocukluğumun sisli gecelerinde. Evlilikleri , intihar ettiği , çocukluğu, ailesi.... İntihar etmesi kızılacak bir şey belki , hayatı neden sevmedi ki diye sorduruyor ama hayır! O daha çok severdi hayatı. Sevdiği için gitmedi bir yere. Gidemedi . Zaten ergenlikte intihara kalkışmayan kaç çocuk kaldı ki? Çok genç yaşında aramızdan ayrılmış (42). Belki de ayrılmasa daha ne gerçeklikleri paylaşırdi bizimle . Hepimizin korktuğu, çekindiği nicelerini anlatırdı. Çok ince bir kitap , okurken çok başka hissediyor insan . Ne yazık ki bu kadar geç tanıştım seninle . Ama olsun seninle tanışmak çok güzel
Çocukluğun Soğuk Geceleri
Çocukluğun Soğuk GeceleriTezer Özlü · Yapı Kredi Yayınları · 201816,6bin okunma
··
34 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.