İsmine layık tereddüdleri yüzünden hayatı yarım yamalak yaşayan bir adamın romanı. Kendi bakışımdan baktığımda bence, okumuş hatta aydın denilebilecek kadar çağın ilimlerini öğrenmiş fakat içindeki koca boşluğu dolduramamış bir adamın romanı. Buradan hayatın zıtlıkları bir arada barındırdığı için güzel ve anlamlı olduğunu görebiliriz. Ölüm olduğu için hayatın her anı kıymetlidir. Karanlık olduğu için aydınlığı fark edebiliyoruz. Kitapta genç,maddi durumu iyi ama ruhu buhrandan buhrana sürüklenen karakterler bana bir sözü anımsatıyor: "Değişen bir dünyada ayakta kalmak için değişmeyen şeylere inanmak zorundasınız."