Ne zaman ruh halim melankoli isteyecek olsa başvurduğum yazarlardan birisidir Naşide Gökbudak... Yazılarındaki olağan olay durumları ve gerekli dozda hüzün okura iğne vurma etkisi yapmakta ve hayal gücüne gerekli olan basit bir betimlenmiş mekan, karakter, olay tasvirini yapabilmekte...
Bu sefer fazla beğenemedim çünkü Sırma'nın yaşadığı kötü olaylar az işlenmiş ve havada kalmış, kısa kesilmiş... Kız birden bire zirveye yükselmiş, birden aksan değiştirilmiş ve 400 sayfalık bir kitap olmasına rağmen çok yüzeysel kalmış... Kitap sonlara doğru kızın biraz da dolambaçlı kararsızlıkları okuru sıkmaya yeter diye düşünüyorum ... Ama bu kitabı böyle okuyayım aksın gitsin hüzünleneyim biraz diye düşünenlerin isteklerini karşılar diye düşünüyorum..
Fazla bende böyle bir etki yapmadı bu sefer... Yani bir Küpe Çiçeği yahut Şelale'nin Bez Bebeği gibi değil...
Yine de okuyun okutun efendim ... (Alıntılar sabaha gayrı artık uyuyak )