Olağan Kitabı Psikopatça Okumak"Ve insanları sadece düşündüren bir kitap yazmak şüphesiz en zoru."
Psikoloji alanına ilgi duyan biriyim. Bir toplumun içine girdiğim zaman, o topluluğu oluşturan her birey, benim için bir hazine mahiyetini taşır. Jest ve mimikleri tıpkı o hazinenin birer haritası gibidir;
Ne düşünüyor şimdi, kurduğu cümle söylemek istediği şeyleri yansıtıyor mu?
Tek başınaykenki ruh hali ve buradaki ruh hali aynı kümenin elemanları mı?
Şu anda burada bulunan bedenin beyni içinde ne gibi senaryolar dönüyor?
Tepkisiz dururkenki o anda düşünüyor mu, düşlüyor mu?
Gibi,belki de bir psikopat için olağan olan bu çeşit cevapsız sorularım olur kendi içimde.Cevapları olmasa da, düşünmeye sevk eder beni... (:
Bu kitap, tam olarak böyle bi duygu durumun tekrarı oldu. İçine girdiğim tüm hikâyeler ve örnekleri çıkmaz sokaklara götürdü beni. Bazen durdu, o yolculuk sırasında, sıradışı sorular sordu. Bazen de " al sana cevap, bul bunun sorusunu" dedi. Psikopatlar ve olağan düşünenler arasında bilgi yarışması yapmak gibi bişiydi sanki. Ve bu sınavın sonucunda, 'psikopatlar' diye sınıflandırılanlar, 'olağan düşünenler' diye sınıflandırılanlardan daha olağan bı psikoloji içindeydiler. Bunu kanıtladı sanki, kitabın çok yerinde.
Liyakatın olmadığı bu çağda, bir işi ehline sunmak/ danışmak zan ediyorum lüks niteliği taşır.
Bu nedenle, okumak istediğim alanla ilgili, alanında nitelikli kişilere danışmayı huy edindim galiba.. (:
Evet, hayat kötü kitapları okuyarak tecrübe edecek kadar uzun değil. Dolayısıyla danışmak, ilerlemek istediğimiz yolda ivme kazandırıyor.
İşte bu kitabı da, yakın zamanda kendi kitabı çıkacak olan, alanında uzman bir kişiden/ hocamdan tavsiye aldım. İyi ki de almışım.
Yazar ile ilgili olarak ise, kıvrak zekası ile dramı tragedyanin üst geçidinden komedi kaldırımına ulaştırmış ve biz psikoloji meraklılarına mükemmel bir eser sunmuş, diyebilirim..
Okunası kitaplardan...