Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

460 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
70 günde okudu
Maalouf bu kitabında, savaşın başlangıcında ayrıldığı ülkesi Lübnan'a, gençlik arkadaşı Murad'ın ölümü üzerine gelen Adam'ın hikayesini anlatıyor. Murad'ın savaş zamanı tercihleri, siyasette yükselmesi ama temiz kalamaması nedeniyle araları yıllar önce bozulmuştur, ama Adam Murad'ın eşi Tania'dan gelen yoğun baskılara direnemez ve ayrıldıktan sonra hiç uğramadığı ülkesine bir ziyaret yapar. Bu ziyaretinde, her biri başka ülkelere ve başka yönlere savrulmuş arkadaşlarını bir araya getirmeye çalışacak, ülkesinin tarihi, talihsiz kaderi ve kendi tercihleri ile de hesaplaşacaktır. Lübnan'ın insanı şaşırtan bir ülke olduğunu düşünürüm hep... Geçmişte büyük uygarlıkların beşiği, şimdilerde ise radikal Sünni ve Şii akımların yuvası bu ülkenin çok yakın geçmişte çok uluslu, çok dinli ve çok inançlı olan yapısını bu kadar hızlı kaybetmiş olması hep içimi ürpertir. Maalouf'un romanları beni tarihsel tarafı ile etkiliyor; yoksa romancılığını, olayların kurgusunu ve geçişlerini çok da parlak bulmuyorum. Bu kitabına ilişkin de aynı görüşteyim. Maalouf Lübnan merkezinde Doğu Akdeniz'in geçmiş kozmopolit, çok uluslu ve çok dinli yapısı ile romanına benim de ilgimi çeken tarihi bir atmosferi baz almış. Romanın merkezi çeyrek yüzyıl sonra eski dostların bir araya gelişi ve geçmişe dair anıları; ancak bu kısım gereksiz uzun, tekrarları ile bıktırıcı ve üslubu ile yavan kalmış; karakterlerde hedeflenen derinleşme bir türlü yakalanamamış. Bilal'in kardeşinin neden radikal İslamcılığı seçtiği, ya da Murad'ın tercihine ilişkin eşi Tania'nın savunması, ya da Ramzi'nin inzivaya çekilmesinin esas nedeni romanda defalarca bahsedilmesine karşın açıklanmadan bırakılmış. Araya serpiştirilmiş bir de sürreal aşk hikayesi var ki (karısının izni ile arkadaşı ile yatan, ama karısının fikrini değiştirmesi ile bunu tekrarlamayan kahramanımız), sürrealliğinden ziyade buradaki dürüstlüğü olumlamamız ve ahlaklı bulmaya zorlanmamız beni rahatsız etti. Bu başka bir romanın konusu olabilir ve derinlemesine işlenebilirdi, eğer dert o ise... Sonunda da bir araba kazası ile birkaç sayfada tamamlanan hızlı bir son öngörülmüş; ki bu yazarın da artık bu karmaşadan sıkıldığı ve bir an önce bitsin diye uğraştığı izlenimini veriyor. Bahsi geçen araba kazası senaryosu, yanılmıyorsam Yolların Başlangıcı'nda da farklı karakterlerle ama aynı sahne ile canlandırılmıştı. Bu tarz tekrarlar bu seviyedeki bir yazar için can sıkıcı oluyor. Otobiyografik ögeleri de yoğun olarak içerdiğini düşündüğüm romanı bu nedenlerle sevemedim, hatta harcadığım zamana üzüldüm. Bu tarz önemli kalemlerin yıllar geçtikçe basite kaçmalarından ve seviyelerini bu derecede düşürmelerinden hiç hoşlanmıyorum; ilk dönemlerindeki kadar ince eleyip sık dokuyamayabilir, uzun çalışma süreleri ile kendilerini harap etmeyebilirler ama en azından tecrübenin getireceği zenginlik ile bu özensizliği dengelemeleri gerekir.
Doğu'dan Uzakta
Doğu'dan UzaktaAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20185,1bin okunma
·
214 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.